- Madem onu çıkarmak istiyordun, neden bize bir sorun olduğunu söylemedin? | Open Subtitles | اذا كنت تريد ابعاده من هنا لماذا لم تخبرنا فقط ان هناك مشكله |
Bana bir sorun varmış gibi görünmüyor ama... | Open Subtitles | انه لا يبدو ان هناك مشكله بالنسبه لي لكن |
Ve size kesinlikle söyleyebilirim ki, sorun var, bundan emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | و يمكنني أن أخبرك بالتأكيد أن هناك مشكله. فعليك أن تكون متأكداً ذلك. |
Duke ile görüşüyordum, transkriptimde bir sorun var gibi gözüküyor. | Open Subtitles | كانت هناك مشكله بنسختيمنالإختبار. 638 00: 56: |
Bugün burası bir hayli sakin diye düşünüyordum ama görünüşe göre bir problem var. | Open Subtitles | لقد كنت أحظي بيوم جميل وهادئ لكن يبدو أن هناك مشكله ما |
- Onu bana ver, tamam mı? - Olmaz! Problem varsa, seninle geliyorum. | Open Subtitles | فقط أترك هذا لى مستحيل,إننى أتى معك إذا كانت هناك مشكله |
Elma suyunu bitirsem Sorun olur mu? | Open Subtitles | هل هناك مشكله إذا أنهيت عصير التفاح؟ |
Bu bir sorun olabilir. Sıçrama motorlarının kendini tüketme riski var. | Open Subtitles | ربما سيكون هناك مشكله , هناك فرصة أن الفخ سيقوم بحرق المحركات |
Senin bağlılık yemininle ilgili bir sorun yaşamayacağız, öyle değil mi? | Open Subtitles | لن تكون هناك مشكله بالنسبه لـ ولاءك أليس كذلك؟ |
Senin o ufak beyaz kıçın bir sorun. | Open Subtitles | إبتعد بمؤخرتك البيضاء هذه لو كانت هناك مشكله |
Baban seni almamızı istedi.Su şirketinde bir sorun çıktı. | Open Subtitles | والدك طلب مننا أن نوصلك هناك مشكله بشركة المياه |
-Afghanibhai bir sorun çıktı, iki çetenin çapraz ateşinde kaldık otelden ayrılamıyoruz. | Open Subtitles | هناك مشكله كنا نغادر الفندق ولكن علقنا فى تبادل لاطلاق النار بين عصابتين |
Bence ortada çok büyük bir sorun var: Bunun hakkında konuştukça... ...insanlar salınımları kesmek için o kadar çaba sarf etmek gerekmediğini düşünmeye başlıyorlar. | TED | و أنا أعتقد أن هناك مشكله حقيقية بما أننا نتحدث عن هذا. فالناس يبدأون في الإعتقاد أنهم لا يجب عليهم العمل بجديه من أجل تقليل الإنبعاثات. |
Kartınızda bir sorun var galiba. | Open Subtitles | يبدو ان هناك مشكله صغيره فى بطاقتك |
Kartınızda küçük bir sorun var sanırım. | Open Subtitles | يبدو ان هناك مشكله صغيره فى بطاقتك |
- Yalan söylüyor. - Fakat olayları tekrar canlandırırken küçük bir sorun var. | Open Subtitles | هناك مشكله صغيره قم باثبات ذلك بالمحكمه |
Kız uyandı, Lordum fakat bir sorun var. | Open Subtitles | مولاي, لقد افاقت. لكن هناك مشكله. |
Salya akıtman bittiyse Rio'da bir sorun var Grimes. | Open Subtitles | لو أنك إنتهيت من إساله لعابك يا "جرايمز" هناك مشكله فى ريو |
İşle ilgilenmem gereken bir problem var. | Open Subtitles | هناك مشكله في العمل يجب أن أتعامل معها |
Ama hastayla ilgili bir problem var. | Open Subtitles | أنا جائعه و لكن .. هناك مشكله مع مريض |
-Bak, eğer bir problem varsa, ben sonra gelebilirim. | Open Subtitles | أنظر, أذا كانت هناك مشكله, أستطيع العوده لاحقا. |
Sorun olur mu? | Open Subtitles | هل هناك مشكله ما |