Bunu daha fazla ertelemenin artık bir anlamı yok sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنه ليس هناك مغزى من اعتمار هذه بعد الآن. |
Bunun için bir sebebim olduğunu hissedebilsem, bir anlamı olsa işte bu, beni iyi hissettirirdi. | Open Subtitles | ما سيجعلني أشعر بتحسن لو أنني وجدت سبباً لكل هذا لو أن هناك مغزى |
bir anlamı yok. | Open Subtitles | ليس هناك مغزى من ذلك كل ما في الطوابق العليا مغلق |
- Her şeyin bir anlamı olması gerekmiyor. | Open Subtitles | ـ لا يجب أن يكون هناك مغزى وراء كل شيء. |
Korkak olmanın bir anlamı yok. | Open Subtitles | إنكِ تواعدين أبي... ليس هناك مغزى... من التصرف بجُبن حيال هذا. |
bir anlamı yok. Zaten sorgulandı. | Open Subtitles | ليس هناك مغزى لقد تم إستجوابه بالفعل |
Sanki hayatın bir anlamı varmış tüm bu mücadelenin bir anlamı varmış gibi davranmaya devam etmek zorundasın. | Open Subtitles | "أنت تستمر بالتظاهر أن الحياة منطقية" "وأن هناك مغزى من كل هذا الكفاح" |
bir anlamı olmak zorunda. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك مغزى |
Derin bir anlamı var. Çözmeye çalış. | Open Subtitles | هناك مغزى عميق حاول اكتشافه |