"هناك نقص" - Traduction Arabe en Turc

    • eksikliği var
        
    • sıkıntısı var
        
    • eksik
        
    • kıtlığı
        
    • kıtlık var
        
    • kan olmadığını
        
    Kömür eksikliği var bir de bunun üzerine, başımıza sirk çıktı. Open Subtitles سيكون هناك نقص فى مخزون الفحم وفوق كل ما يحدث، هناك ذلك السيرك القادم.
    Bu sırada, eminim biliyorsundur, emek gerektiren işlerde çalışan eksikliği var. Open Subtitles بالوقت نفسه أعرف بانك تعرفين بأن هناك نقص بالموظفين في كل قطاعات التدريب العملي للمهن
    Fark ettin mi bilmiyorum ama dünyada iyi insan eksikliği var. Open Subtitles لا أدري إن كنت لاحظت ذلك ولكن هناك نقص بالرجال الصالحين في العالم
    Ama burada kırmızı bilezik sıkıntısı var. Open Subtitles ولكن يبدو أن هناك نقص فى الأساور الحمراء هنا
    Tüm Japonya'da yiyecek ve yakıt sıkıntısı var. Open Subtitles هناك نقص في الغذاء و الوقود في جميع أنحاء اليابان
    Kontrol Merkezi son sayımda 38 bin litre uçak yakıtının eksik olduğunu söyledi. Open Subtitles أجل آخر إحصائات مركز التحكم يقول هناك نقص
    İş kıtlığı başlayacak ve sosyal güvenlik programına yatıracak para kalmayacak. TED سيكون هناك نقص في العمالة ولن يكون هناك مالٌ كافٍ لتمويل برامج شبكة الحماية.
    Dünyada mükemmel göğüslerle ilgili bir kıtlık var. Open Subtitles هناك نقص فى الصدور الجميله فى العالم لن تكون هناك حكمه فى تدمير صدرك
    Ve kan olmadığını söylüyorlar. Open Subtitles ويقولون انه هناك نقص 112 00: 07: 31,057
    Üroloji alanında kadın eksikliği var. Open Subtitles أن هناك نقص في أعداد النساء في مجال المجاري البولية
    Belli ki, ortada bir güven eksikliği var. Open Subtitles من الواضح أن هناك نقص ! بالثقة التي بيني وبينكم
    Binanızda bariz bir şekilde güvenlik kamerası eksikliği var. Open Subtitles هناك نقص واضح بكاميرات الأمن في مبناك
    Bu şirketin genelinde disiplin eksikliği var! Open Subtitles هناك نقص في الأنضباط في هذه الشركـة
    Binlerce olmasa da yüzlerce kuruma ve araştırmacılara fon sağlıyoruz ve buna yakın zamanda baktığımızda, fark ettik ki bu kurumlar arasında bile hem ulusal boyutta, hem küresel olarak bir işbirliği eksikliği var ve bu sadece prostat kanserine özel değil. Bu dünyadaki bütün kanser kuruluşlarıyla ilgili. TED نمول ، فعليا ، المئات إن لم يكن الآلاف من المنظمات و مراكز البحث حول العالم ، وحين ننظر إلى هذا مؤخرا ، ندرك بأن هناك نقص حقيقي في التعاون حتى بين المؤسسات ، محليا ، و عالميا ، و هذا ليس أمر محصور بسرطان البروستات . إنما هذه أبحاث للسرطان في جميع أنحاء العالم
    Almanya'da hizmetli sıkıntısı var ve Kartal Şatosu bir istisna değil. Open Subtitles هناك نقص في العاملين في "المانيا" والقلعة ليست استثناء
    Zaten Paris'te gıda sıkıntısı var Open Subtitles هناك نقص في الطعام في باريس من قبل
    A.B.D. birliği eksik. Takviye göndermenin zor olacağını söylüyor. Open Subtitles هناك نقص في الجنود قال بأن سيكون صعبا إرسال الجنود
    24 tahvil saydım, ikisi eksik. Open Subtitles لقد عددت أربعة و ثمانين من السندات هناك نقص إثنين
    En hoşuma giden olaylardan biri birkaç ay önce gerçekleşti, Atlanta'da gaz kıtlığı vardı. TED واحدة من الإستخدامات المفضلة لي حدث منذ بضع شهور عندما كان هناك نقص في الغاز بأتلانتا
    Maymunların dünyasında dişi maymun kıtlığı mı var? Open Subtitles فى عالم القرود هل هناك نقص فى القردة الاناث
    Evet, film endüstrisinde artistlerde bir kıtlık var gibi görünüyor. Open Subtitles كلا . يبدوا أن هناك نقص من البطلات فى صناعة السينما
    Ve kan olmadığını söylüyorlar. Open Subtitles ويقولون انه هناك نقص 112 00: 07: 31,057

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus