"هناك نوعا من" - Traduction Arabe en Turc

    • bir çeşit
        
    • bir tür
        
    Veya bir çeşit adettir. Belki bir hata yapmışsındır. Open Subtitles أو أن هناك نوعا من الطقوس ، وربما ارتكبت خطأ
    Bir Abbott ve Costello filmi gibi bir çeşit gizli-- Open Subtitles عن خطر الاحتجاج لفيلم أبوت و كاستيلو يمكن أن يكون أن هناك نوعا من
    Zoe Hart'la aramda hep bir çeşit bağlantı olması ihtimali var. Open Subtitles هناك فرصة ان يكون دائما هناك نوعا من التواصل 000 بيني وبين زوي هارت
    Şu an bir tür patlama olduğu bilgisi bana ulaştı. Open Subtitles لقد قيل لي أن تمت كان هناك نوعا من الانفجار.
    Sanki etrafta bir tür halisülasyon salgını var gibi. Open Subtitles انها مثل هناك نوعا من انفلونزا الهلوسة في أنحاء المكان.
    Bütün öğleden sonramı dosyaları indirmek için harcadım, ...ama bir çeşit güvenlik duvarı var. Open Subtitles قضيت فترة بعد الظهيرة كلها محاولا تحميل الملفات لأخذها معنا، لكن هناك نوعا من برامج الحماية يزعجني
    bir çeşit yanlış anlaşılma olmuş olabilir. Şovu genişletmekten bahsettiğimizi sanıyordum. Open Subtitles ربما هناك نوعا من سوء فهم حسبت أننا نتكلم عن توسيع البرنامج
    Benim tahminim ... bütün bunların içinde, profesörün kitabında yaptığı ... suçlamaları ispatlayan bir bilgi bir çeşit tarih var. Open Subtitles نعم , ظنى انه توجد حقيقه بان هناك نوعا من ... التأريخ فى كل هذا يثبت الاتهامات التى ذكرها البروفيسور فى كتابه
    Sanırım bir çeşit kargaşa olmuş. Open Subtitles يبدو وكأنه كان هناك نوعا من الضجة.
    Belki bir çeşit konversiyon bozukluğu ya da kitle histerisi vardır. Open Subtitles ربما كان هناك نوعا من الاضطرابات اثناء الحوار ...جنون جماعى
    Orada bir çeşit iz var gibi görünüyor . Mm-hmm. Open Subtitles : يبدو هناك نوعا من الطبعة هناك.
    Sanki bir çeşit açıklaması olmalıymış gibi. Open Subtitles مثل، يجب أن يكون هناك نوعا من التفسير.
    Burada bir çeşit kapı var gibi. Open Subtitles يبدو أن هناك نوعا من الباب هنا.
    Sanırım bir çeşit iletişim sorunu yaşadık. Open Subtitles لذلك أعتقد أن هناك نوعا من سوء الفهم.
    bir çeşit hücre tahribi var. Open Subtitles هناك نوعا من الفشل العام
    bir çeşit dönüşüm yaşandığı görülüyor... Open Subtitles يبدو أن هناك نوعا من التحول...
    bir çeşit barikat görüyorum. Open Subtitles قلت هناك نوعا من الحاجز.
    Bunun bir tür yanlış anlaşılma olmadığına emin misin? Open Subtitles هل انت متأكد بأنه لم يكن هناك نوعا من سوء فهم ؟
    Efendim, bir tür dalgalanma var. Open Subtitles سيدي، هناك نوعا من الطفرة
    Ve ne yazık ki, basın bu normu beslemeye yardım ediyor, önemli bir kişinin, bir teyit oturumu ya da benzer bir toplantıda karalama yaptıklarına dair haber yaptıklarında, her zaman ki gibi "keşfedildi" ya da "yakalandı" ya da "ortaya çıktı" gibi kelimeler kullanıyorlar, sanki bir tür suç eylemi işleniyormuş gibi. TED وللأسف ، الصحافة تميل إلى تعزيز هذه القاعدة حيث تصنع صخباً عندما يتم " إكتشاف " من يخربش خاصة إن كان شخصاً مهماً أثناء استجواب او مسائلة وعادة ما يستخدمون العبارة " إكتشاف " فلان " يخربش " أو " وجد أن فلان يخربش " أو " إلتقاط فلان يخربش " وكأنه هناك نوعا من الفعل الإجرامي قد ارتكب.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus