"هنالك من" - Traduction Arabe en Turc

    • birisi
        
    • birileri
        
    • biri var
        
    • birinin
        
    • olanlar var
        
    • birilerinin
        
    • diye bir
        
    • Kimsenin
        
    Bir çizik daha yapmak isterdim ama görünüşe göre birisi benden erken davranmış. Open Subtitles سأكون سعيدةً بإعطائك واحدةً آخرى ولكن يبدو أن هنالك من وصل إليك أولاً
    Neredeyse unutuyordum. Bu sabah birisi sana bir zarf getirdi. Open Subtitles كدتُ أن أنسى، هنالك من ترك لكِ مظروف، هذا الصباح
    Çünkü birileri o katilleri kiralamış. Biz de burada sizin sebeplerinize bakıyoruz. Open Subtitles لأنّ هنالك من أستئجر الجُناه، إنّنا نقف وسط ما يمثّل حافزكَ لذلك.
    Tamam, tamam. Ama öncelikle seninle konuşmak isteyen biri var. Open Subtitles حسناً، حسناً، حسناً، ولكن أوّلاً، هنالك من يودّ محادثتكَ بشدّة
    Cidden ona olan borcumun hesabını yapan birinin olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles لا تعتقد حقًّا بأنّ هنالك من سيلزمني بعهدي بأنّي مدين له
    ... - Çaresizseniz... - Sana ihtiyacı olanlar var, Michael. Open Subtitles لو كنت يائساً - (هنالك من يحتاج مساعدتك (مايكل -
    Dün gece evine birilerinin geldiğini biliyor muydun? Open Subtitles أتعلم أنّ هنالك من أطلق عليها النار ببيتها، اللّيلة الماضية؟
    Yeterince zengin diye bir şey yoktur, yeterince fakir vardır. Open Subtitles ليس هنالك من شيء يُدعى غني ٌ كفاية، فقط فقيرٌ كفاية.
    Kimsenin ölü bir domuz için para ödeyeceğini sanmıyorum. Open Subtitles و لا أعتقد أن هنالك من سيدفع حتى يرى خنزيراً ميتاً
    Ve hayat kurtaran birisi varsa o bendim. Open Subtitles و إن كان هنالك من قام بالإنقاذ، فسيكون هو أنا حتماً
    Bu bilgiyi sızdıran kişi soruşturmamızı takip edebilen ve üst makama sahip birisi olmalı. Open Subtitles هنالك من لديه الصلاحية للوصول لتحقيقاتنا وهو رفيع المستوى
    - Ama cesedi gömülmüştü bunu birisi yapmış olmalı. Open Subtitles لكن , جسدها تمّ دفنه، لا بدّ أنّ هنالك من فعل ذلك.
    Kimlik numaralarınızı verin. birileri işinden olacak. Open Subtitles لم لا تعطونني هوياتكم هنالك من سيفقد عمله الليلة
    birileri işi batırmış. Biz miyiz? Open Subtitles وبالتالي هنالك من أفسد العمل لم نكن نحن , أليس كذلك ؟
    Görünüşe göre birileri şirketi kazıklamaya çalışıyor. Open Subtitles أكره أن أقول ذلك , ولكن بيرني هنالك من يحاول ان يحتال على الشركة ولربما يجب علينا أن نعود الى التسجيلات
    Bana bir iyilik yapıp onu da yanında götürür müsün? Beni bekleyen biri var da. Open Subtitles هلاّ أسديتني معروفاً وأخذتِه معكِ، هنالك من ينتظر حضوري
    En yakın akrabanız olarak belirtmek istediğiniz biri var mı? Open Subtitles هل هنالك من ترغب في ادراجه كأقرب أقربائك؟
    Onun ölümünün arkasından gözyaşı döken biri var mı sanıyorsun? Open Subtitles أتظن بأن هنالك من راقت دمعته لموته؟ أنا يا (فيرا)
    Polislerden birinin onu koruduğunu düşündüğüm için polis numarası yaptım. Open Subtitles لقد تظاهرت بأنني شرطي لأنني أدركت أن هنالك من يقوم بتغطيتهم
    Herhangi birinin alerjisi olmasına karşın, tavuk şişte fıstık var. Open Subtitles إنَّ صدور الدجاج المشوية عليها مسكرات، في حال هنالك من لديه حساسية
    Bunu akıllıca bulmayacak olanlar var. Open Subtitles هنالك من لن يجد حكمةً في هذا الأمر
    Bilmiyorum. birilerinin bu adadan gitmemizi istediği kesin. Temelli. Open Subtitles لا أعرف, على ما يبدو هنالك من يريدنا خارج الجزيرة نهائياً
    Sonunda anlaşıldı ki tek mekanizma diye bir şey yok. Open Subtitles و خطر لي في نهاية الأمر بأنّه ليس هنالك من آليّة.
    Kimse Kimsenin önünü kesmiyordu. Open Subtitles لمّ يكن هنالك من يخالج طريق الآخر، الجميعيتمتّعونبحسّالغاية..

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus