Bu şaka değil. Feribotu yaktı ve şimdi burada kaldık. | Open Subtitles | إنها ليست مزحة ولقد أعطب المركب ونحن عالقون هنا الان |
Seninle konuşmuyorum Jack. Çünkü şu an burada değilsin. | Open Subtitles | لن اتحدث اليك يا جاك لانك غير موجود هنا الان |
Yolculuk yüzünden biraz endişeliydi ama artık burada olduğu için mutlu. | Open Subtitles | بعض القلق بسبب الرحلة لكن هو هنا الان , لذلك هو سعيد |
Sanıyorum ki şu anda burada olmayı pek fazla istemiyorsunuz. | Open Subtitles | أعتقد أن الكثير منكم لم يكن راغباً بالوجود هنا الان |
Subaydan trene, bizi gördüler. hemen buraya gelin! | Open Subtitles | من الضابط المسؤل للقطار لقد اوقفونا اهربوا الي هنا الان |
Fakat Şimdi buradayım ve gelmemiş olmayı diliyorum. | Open Subtitles | ولكن بما انني هنا الان اتمنى لو انني لم آتي |
Ama şimdi burada yapmak istiyorsan, sorun değil. | Open Subtitles | لكن اذا تريده لكى يكون هنا الان , ذلك حسنا معى |
O sigarayı yakmış olsaydın, şimdi burada olmazdın. | Open Subtitles | اذا اشعلت سيجارة واحدة فقط فأنك لن تكون هنا الان |
Los Angeles polisinden olmayabilir ama şimdi burada yaşıyor. | Open Subtitles | من الممكن الا يكون من شرطة لوس أنجيلوس ولكنه يعيش هنا الان |
Fakat eğer şu an burada olsaydı, aynı bizim gibi, senin yanında olurdu. | Open Subtitles | ولكنه لو كان هنا الان كان يقف إلى جانبك مثلما نفعل |
Eğer tampon yazıları insanların fikirlerini değiştirebilseydi şu an burada olmazdık çünkü hepimiz balık tutuyor ve memeler için fren yapıyor olurduk. | Open Subtitles | شباب شباب اذا ممتص الصدمات ابدا غير عقول الناس لن نكون هنا الان لاننا كنا سنفضل الصيد والبحث عن نساء |
Rapor verseydim, Başkan da şu an burada bizimle olurdu. | Open Subtitles | لو كنت أبلغت عن هذا لكان الرئيس هو من يجلس هنا الان |
artık burada mı yaşıyorsun? Biraz zor oluyor. Hastings mâlikanesi gibi olmasa da kendime ait bir kanepem var. | Open Subtitles | اذن انت تسكن هنا الان لكني املك كنبة كاملة لي |
Adamların artık burada değil. Tamamen yalnızsın. | Open Subtitles | رفاقك ليسوا هنا الان انك بمفردك |
her iki durumda da... şu anda burada olman gerekiyor. | Open Subtitles | يدل .. على انه من المفترض ان تكون هنا الان |
Onu ziyaret edebilirsin. Aslında, şu anda burada yaşıyor. Biz nişanlandık. | Open Subtitles | فى الحقيقة انها تعيش هنا الان اننا مخطوبان |
Oraya git, o bayrağı al ve o güzel kıçını hemen buraya getir! | Open Subtitles | هيا , واحضرى العلم الى هنا وتعالى الى هنا ,الان |
Jesse, damar bölümüne söyle, hemen buraya gelsinler. | Open Subtitles | جيسي أخبر متخصص الاوعيه الدمويه اننا نريدهم ان ينزلوا الى هنا الان |
Ee, Şimdi buradayım. Takılmak ister misin? | Open Subtitles | انا هنا الان , هل تريدين الخروج ؟ |
Bu çocuğu önemsediğini biliyorum, ama şu an yanımda olmana ihtiyacım var, ve babanın da ikimize ihtiyacı var. | Open Subtitles | اعرف انكِ تهتمين بهذا الفتى و لكنى بحاجه لكِ هنا الان و يحتاج اباكِ ان نكون هنا من اجله |
Buraya hemen bir sağlık görevlisi gönderin! | Open Subtitles | احضوا الطبيب الى هنا الان |
Beni buradan hemen çıkartacaksın. Bombanın patlamadığını biliyorum. | Open Subtitles | سأخرج من هنا الان اعلم بأن القنبلة لم تنفجر |
Hemen buradan gitmemiz lazım. Arka kapıyı kullanalım. | Open Subtitles | علينا الخروج من هنا الان عبر الباب الخلفي للمتجر |
Şimdi buradasın ve ben seni tanımayı gerçekten istiyorum. | Open Subtitles | انتي هنا الان ... واود ان اقول انني فعلا اريد ان ... اعرفك اكثر |
Çünkü artık buradayım. | Open Subtitles | أن نتظاهر أن هذا لم يحدث أبدا ؟ لاننى هنا الان. |
Her neyse, şimdi buradayız, değil mi? | Open Subtitles | مهما يكن, فنحن هنا الان,اليس كذلك؟ |
-Ya Lucy teyze? -Lucy teyze gelmeyecek. Şimdi buraya otur. | Open Subtitles | ليس العمة لوسى لا ليس العمة لوسى اجلس هنا الان |
- Tamam, Şimdi buradan gidiyorum. | Open Subtitles | حسناً سوف اخرج من هنا الان حسناً بهدوء سوف اخرج |