Bu gece burada olmaktan mutlu ve gururlu olduğumu söylemek istiyordum. | Open Subtitles | أنا أوَدُّ أَنْ أَقُولَ أَنا مسرورُ جداً .وفخور بوجودىَ هنا اللّيلة |
Eğer onu seviyorsan, beni sevdiysen, bu gece burada kal. | Open Subtitles | إن كنت تحبّها، إن كنت تحبني فقط إبق هنا اللّيلة |
Hem de bu gece burada bulunan biriyle. | Open Subtitles | في الحقيقة، عِنْدي. ومَع شخص ما هنا اللّيلة. |
Ve Bu gece buraya gelmeniz, onları tanımak istediğiniz anlamına geliyor. | Open Subtitles | وقد أتيتم هنا اللّيلة وأنتم تقولون أريد التعرّف عليهم |
Bu gece buraya onlarla tanışmayı istediğiniz için geldiniz. | Open Subtitles | وقد أتيتم هنا اللّيلة وأنتم تقولون أريد التعرّف عليهم |
Bu gece burada olanlarla bir ilgisi olabileceğine inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد بأنّه لربما كان عنده شيء لمع الذي يحدث هنا اللّيلة. |
Ama ne kadar şirin olduğunu bilselerdi, bu gece burada olurlardı. | Open Subtitles | لكن لو عرفوا كم أنتِ جميلة، لكانوا أتوا هنا اللّيلة. |
Yo, hayır. Bu gece burada kalamazsınız. | Open Subtitles | أوه، لا، أنت إثنان لا تَستطيعانِ بَقاء هنا اللّيلة. |
Düşündüm de belki gece burada kalabilirim. | Open Subtitles | لذا أنا كُنْتُ أَعتقدُ لَرُبَّمَا أنا يُمْكِنُ أَنْ أَبْقى هنا اللّيلة. |
Hepimiz, bu gece burada sevgi ve şefkatle size karşı durmak için toplandık. | Open Subtitles | وأنا أُريدُك أَنْ تَعْرفَ، كلنا هنا اللّيلة لمُوَاجَهَتك بالحبِّ والشفقةِ. |
Bu gece burada kalamam. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ البَقاء هنا اللّيلة. |
Görüyorum ki garson bu gece burada değil. Frank mı? Belki, adını bilmiyorum. | Open Subtitles | أَرى النادلَ الَيسَ هنا اللّيلة فرانك؟ |
Bu gece burada olmayacağını söylemişti. | Open Subtitles | قال بأنّه سيكون الوحيد هنا اللّيلة. |
Bana bu gece burada olacak tek kişinin kendisi olacağını söyledi. | Open Subtitles | قال بأنّه سيكون الوحيد هنا اللّيلة. |
Aksi takdirde, bu gece burada olmazdınız. | Open Subtitles | فلولا ذلك، لما كنتم هنا اللّيلة |
Katie'nin annesi hasta, o yüzden bu gece burada kalacağız. | Open Subtitles | والدة (كاتي) مريضة و ليس بالبيت لذا سنبقى هنا اللّيلة |
Bu gece burada olur sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدتُ بأنه قد يكون هنا اللّيلة |
Her neyse, hepinizi Bu gece buraya getirmemin sebebi o hapishanenin başıma gelen en iyi şey olduğunu söylemekti. | Open Subtitles | على أية حال، سبب دعوتي لكم جميعـًا إلى هنا اللّيلة لأخبركم بأنّ السجن كان أفضل شيء حدث لي على الإطلاق |
Bu gece buraya geldiğimiz için bizimle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أَنا فخور بنا للمجيئ خارج هنا اللّيلة. |
Bu gece buraya, bu soğukta, bu rüzgarda geldiler. | Open Subtitles | جاؤوا هنا اللّيلة في البرد، في الريح |
Bu gece buraya geldiğimi bilse herhalde çıldırırdı. | Open Subtitles | سيجنّ لو علم أنّي جئت هنا اللّيلة |