Ben genellikle burada dışarıda kitap okurum, böylece yalnız kalabiliyorum. | Open Subtitles | عادةً أنا أقرأ هنا بالخارج حتى أستطيع أن أكون وحيداً |
Bak, sana dışarıda ihtiyacım var. Nöbet tut, tamam mı? | Open Subtitles | انظر ، أريدك أن تبقى هنا بالخارج للمراقبة ، اتفقنا؟ |
Bir sonraki ekip bir saat daha burada olmayacak, onun için onları dışarıda beklesem iyi olur. | Open Subtitles | كلا ، اشكرك النوبة الأخرى ستتولى الحراسة في حدود ساعة لذلك سوف انتظر هنا بالخارج |
Büyük olasılıkla hemen dışarıda bir yerde saklılar değil mi? | Open Subtitles | لماذا , من المحتمل انه مخبا فى مكان ما هنا بالخارج, صحيح؟ |
- Kız hala dışarıda bir yerde. - Sana böyle mi dedi? | Open Subtitles | ـ إنها ما زالت هنا بالخارج ـ هل أخبرك بذلك؟ |
Onlar içeride Bay Perry'e evleri gösterirken ben de dışarıda kızına geleneksel Minden dondurma ziyafeti çekerim. | Open Subtitles | أذاً , في الداخل أعرض علية الصفقة وأنا سأكون هنا بالخارج أنتظر أبنتة بالزيالتقليديلمدينةميندين. |
Yani bütün gece böyle dışarıda kalamayız. | Open Subtitles | أعني، لا يمكننا البقاء هنا بالخارج طوال الليل |
Çocuklar, dışarıda milyonlarca insan var. | Open Subtitles | يارفاق, هناك مايقارب الدزليون شخص هنا بالخارج |
Şu an Ryan'ın ihtiyacı olan son şey beni dışarıda seninle konuşurken görmek. | Open Subtitles | اخر شي يريده رايان الان ان يراني هنا بالخارج اتحدث اليك |
Sanırım birimizin bu deri yığınını gözetlemesi için dışarıda kalması gerekecek. | Open Subtitles | . اعتقد بأنه علي شخص ما البقاء هنا بالخارج . و مراقبة لحاف الجلد |
dışarıda bir yerde çalışacağımızı sanıyordum. Buradan uzaklarda... | Open Subtitles | ظننت من الأفضل أن نتدرب هنا بالخارج بعيدا عن هنالك |
Gerekirse dışarıda ayakta uyurum. | Open Subtitles | سحقاً، سأنام هنا بالخارج واقفاً إذا لزم الأمر |
Neden annen ve arkadaşını dışarıda bırakıp, seninle içeride çay içmiyoruz. | Open Subtitles | لماذا لا أذهب أنا وأنتم ونحصل على بعض الشاي ونترك أمكِ وصديقك هنا بالخارج |
Lütfen! Kral geldiğiniz için hepinize minnetar ama burada yani dışarıda dua etmelisiniz! | Open Subtitles | أرجوكم، الملك يشكركم جميعًا على حضوركم لكن عليكم الصلاة هنا بالخارج |
Bağıracaksanız dışarıda kalabilirsiniz! | Open Subtitles | إذا كنت سوف تصرخين فيمكنك البقاء هنا بالخارج |
Burada, dışarıda, tarlada, yıldızların altında, sessiz. | Open Subtitles | هنا بالخارج في هذا الحقل تحت النجوم |
Biliyorum ama bizi dışarıda bırakamazsın. Orada birşey var... | Open Subtitles | أنا أعلم ، ولكنك لا يمكن أن تتركنا هنا بالخارج ، هناك شيء... |
Dedektif Council, Gannon'dan Dedektif Martin dışarıda. | Open Subtitles | هناك مخبر من جانون هنا بالخارج |
dışarıda temiz hava var. | Open Subtitles | .هنالك الكثير من الهواء هنا بالخارج |
- Sana gerçeği anlatacağım, ama dışarıda değil. | Open Subtitles | سأخبركِ بالحقيقة لكن ليس هنا بالخارج |