Eğer yarına kadar buradan çıkamazsam hapse geri döneceğim. | Open Subtitles | إن لم أخرج من هنا بحلول الغد سأعود إلى السجن. |
Yarına kadar buradan çıkmam gerek. | Open Subtitles | عليّ أن أخرج من هنا بحلول الغد |
Yarına kadar buradan çıkmış olun. | Open Subtitles | أريدكما أن تخرجا من هنا بحلول الغد |
Çünkü telefonlarını açmıyorlar ve şimdiye kadar gelmiş olmaları gerekirdi. | Open Subtitles | ،لأنهما لا يجيبان على هواتفهما و يفترض بهما التواجد هنا بحلول هذا الوقت |
Şimdiye kadar gelmiş olmaları gerekirdi. | Open Subtitles | كان يُفترض أن تكون هنا بحلول هذا الوقت. |
Şu ana kadar gelmiş olması gerekirdi. | Open Subtitles | يجب أن يكون هنا بحلول الآن |
Yarına kadar buradan çıkmış olun. | Open Subtitles | أريدكما أن تخرجا من هنا بحلول الغد |
"Noel'e kadar buradan çıkacağız" diyorlardı. Noeller geldi ve geçti, çok sayıda Noel atlattılar ama kurtulamadıklarında kırıldılar, moralleri bozuldu ve birçok kişi kendi hücresinde öldü. | TED | فقد قالوا:"سنخرج من هنا بحلول عيد الميلاد" ويحلُّ عيد الميلاد ويذهب، ويحلُّ عيد الميلاد مرّة أخرى، وعندما لا يخرجون، يكتئبون وتضعف معنوياتهم ويموت العديد منهم في زنازنهم. |