Ve buradaki tüm bu kristaller mikroskop altında birkaç dakika önce öldüler, canlı gibi görünüyorlar. | TED | وكل هذه البلّورات هنا تحت المجهر كانت ميتة منذ بضع دقائق، والآن تبدو حية. |
Bay Carey Burada bir haftalığına kontrol altında kalmalı. | Open Subtitles | مستر كارى سوف يبقى هنا تحت الملاحظه لمده اسبوع |
Onun tetikte bekleyen bakışları altında sonsuza kadar seni Burada kapana kısılmış olarak görmeye dayanamam. | Open Subtitles | لا أستطيع تحمل رؤيتك محبوسا هنا تحت عينيه الفاحصة للأبد |
Kenarlarına bir bak. Burada 6 hamburgere koyulabilecek... kadar mayonez var. | Open Subtitles | أنظر هنا تحت الحافة كان يمكنك أن تصنع به 6 هامبورغر |
Pek çoğunuzun bilmediği... ...Burada konuştuğum havadaki otoyol... 10 yıldır yapım aşamasındadır. | TED | دون علم الكثيرين منكم الطريق السريع في السماء الذي أتحدث عنه هنا تحت الإنشاء طوال 10 سنوات. |
Sürekli başkalarından emir alır ve kontrol edilirsin. Kopyalarım beşte elimde olsun. | Open Subtitles | وأنتي كل شيء هنا تحت الطلب والسيطرة واحصلي على نسختي بحلول الخامسة |
Neye bulaştığını sormayacağım çünkü bana yalan söylediğini duymak istemiyorum ama benim çatım altında yaşadığın müddetçe insana yaraşır şekilde davranmalısın. | Open Subtitles | لن أسألكِ عمّا كنتِ تفعلين لأنّي لا أريد سماعك تكذبين لكن طالما أنت قاطنة هنا تحت هذا السقف |
Tamam, giriş borusu Burada, gelgit çizgisinin altında. En iyi giriş noktası burası mı? | Open Subtitles | حسناً, ثمة قناة تسريب هنا تحت مستوى أدنى لدرجات الجزر, أهي أفضل مدخل لنا؟ |
Memurlarımızdan birinin sizin gözetiminiz altında olduğunu haber aldık. | Open Subtitles | نحن أشعرنا أحد ضبّاطنا هل إنحصر هنا تحت رعايتك؟ |
İstihbarata göre düşman ateşi bu kadar yerin altında bile ulaşabilirmiş. | Open Subtitles | الاستخبارات اعلمتنا ان سفن العدو تملك قوة نار تطالنا حتى هنا تحت الارض |
Eğer benim keyfime kalsaydı, Burada mikroskobun altında değil evde ayaklarımı uzatmış, televizyon falan izliyor olurdum. | Open Subtitles | كنت لأشاهد التلفاز في مكانها لا أجلس هنا تحت المجهر |
Bir tane vardı zaten. Geldiğimde bankın altında yatıyordu. | Open Subtitles | كان هناك واحداً هنا تحت المقعد عندما وصلت |
Bu koşullar altında Burada daha fazla kalamayız. | Open Subtitles | نحن لَنْ نَصْبحَ قادرون على الإِسْتِمْرار بَقاء هنا تحت هذه الشروطِ. |
Bu yağmurlu günde sizleri Burada gördüğüm için çok mutluyum. | Open Subtitles | تسرني رؤيتكم جميعاً هنا تحت المطر برفقتي اليوم. |
Anlamıyor musunuz? Trajik bir şekilde Burada öldü ve şimdi gidemiyor. | Open Subtitles | ألا تري , إنها ماتت هنا تحت الظروف المأساوية , والآن إنها محصورة |
Onu yaratan sensin. Şimdi onu buraya, kontrol altına geri getir hemen! | Open Subtitles | أنت من اخترعته وعليك أن تعيده إلى هنا تحت السيطرة |
Bu bir kontrol mekanizması, sahtekarlıklarla bizi buraya getiren yalan. | Open Subtitles | هذه هي آلية للسيطرة على الأكاذيب التي أتت بنا إلى هنا تحت ذرائع زائفة |