Tabi Buraya sadece para için gelmediyseniz. | Open Subtitles | . إلا ,طبعاً انتم هنا فقط . من أجل المال |
Buraya rahatlamak için geldik, değil mi? Biraz açılmak ve dinlenmek için. | Open Subtitles | أتينا هنا فقط من أجل أن نسترخي , أليس كذلك ؟ |
Buraya uçarak gelip türünün sonuncusu olabilecek bir hayvanı öldürebileceğini sanmıyorsun umarım. | Open Subtitles | آمل أنّك لم يأتي إلى هنا فقط من أجل أن تقتل حيوان ربّما يكون كآخر واحد متبقّي من نوعه |
Sadece şu duman detektörünü kurmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا فقط من أجل أن أضع جهاز كاشف الدخان |
Bak, sadece para için buradayım, arkadaşlık kurmak için değil, tamam mı? | Open Subtitles | أنا جيك أنتِ نينا،أليس كذلك؟ اسمع،أنا هنا فقط من أجل النقود و ليس لكسب الأصدقاء،حسناً؟ |
Bu tesisi buldum. Sığınmak için geldim. | Open Subtitles | ووجدت هذه المركبة وجئت هنا فقط من اجل المأوى. |
Bugün Buraya sırtını dönmeni önermek için geldim. | Open Subtitles | أنا جئت إلى هنا فقط من أجل أن أقترح عليك التراجع |
Ne aptalım. Buraya sadece süt banyosu yapmaya gelmişsin. | Open Subtitles | يالسخافتي، أنتَ هنا فقط من أجل حمام الطين |
Bilirsin, ben Buraya dava hakkında konuşmaya gelmedim. | Open Subtitles | أتعلمين؟ لم آتي هنا فقط من أجل التحدث حول القضية |
Bunu yapan kişinin kuzenin falan olmadığından emin olmam için zorla yolladılar beni Buraya. | Open Subtitles | جعلوني آتي إلى هنا فقط من أجل التأكد أن الرجل الذي يقوم بذلك ليس,كـ أبن عم لك أو ما شابه |
Kraliçeleri Buraya seni küçük düşürmek için getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرت الفتيات هنا فقط من أجل احباط الحفل |
Kes sesini kapçık ağız, o sadece donutlar için Buraya geliyor. | Open Subtitles | يامدمن المخدرات .. هو هنا فقط من اجل الحلوي |
Seni veya abini öldürmek gibi bir arzum yok. Buraya sevgilimi almaya geldim sadece. | Open Subtitles | لكن ليست لدي أي رغبة في قتلك أو قتل أخاك أنا هنا فقط من أجل إحضار عشيقتي |
Oğlum, annenle Buraya sırf seni ziyaret etmeye gelmedik. | Open Subtitles | يا إبنى أنا و أمك لم نأتى هنا فقط من أجل الزياره |
Buraya da kendim için geldim ve hayatım hiç bu kadar iyi olmamıştı. | Open Subtitles | أنا هنا فقط من أجل نفسي، و حياتي رائعة جدًا |
Açıkçası sadece futbol için buradayım. Oh, hatırlattığın iyi oldu. | Open Subtitles | أنا هنا فقط من أجل كرة القدم اللعينة بصراحة هذا يذكرني |
İlgilenmiyorum. Kardeşim için buradayım. | Open Subtitles | لستُ مهتم أنا هنا فقط من أجل أخي |
Hayır, özlemedim. Sadece hikayenin sonunu dinlemek için geldim. | Open Subtitles | لا، لا أفتقدك، أنا هنا فقط من أجل سماع نهاية القصة. |