Ve burada yukarı doğru hareket eden baloncuklar ve işte dünyanın bugün neye benzediği. | TED | و الفقاعات تستمر في الحركة هنا فوق, و هذا هو ما يبدو عليه العالم الآن. |
Siz burada yalnızca bir kişi görüyorsunuz, bu kırmızı noktada, bu sahnede duran yalnızca benim. | TED | الآن، أعلم أنكم ترون شخصًا واحدًا فقط يقف هنا فوق هذه الدائرة الحمراء الكبيرة، على هذه المنصة المتسعة. |
burada Giza platosunda insanoğlunun en görkemli başarısı yükseliyor. | Open Subtitles | هنا فوق هضبة الجيزه شامخاً أمامكم أقوى إنجاز للبشريه |
Önemli değil, Pete. burada bırak. | Open Subtitles | ليست بمشكلة يا بيت بامكانك تركها هنا فوق |
Bir dakika. Senin burada ne işin var? | Open Subtitles | إنتظر لحضه بأي حق أنت تفعل هنا فوق على أية حال؟ |
Ben burada hayatımı riske atıp çalışayım, sen ise bir yavruyla dans et? | Open Subtitles | , يا رجل، أنا هنا فوق أعمل، أضع حياتي على الخطّ وأنت هنا ترقص مع بعض الحسناوات؟ |
Ben burada hayatımı riske atıp çalışayım, sen ise bir yavruyla dans et? | Open Subtitles | , يا رجل، أنا هنا فوق أعمل، أضع حياتي على الخطّ وأنت هنا ترقص مع بعض الحسناوات؟ |
İşte burada. Bırak olduğu yerde kalsın. | Open Subtitles | انها هنا فوق الخزانه ضعها فى اى مكان تحب |
burada sıcaklık sadece birkaç ay sıfırın üstündedir. | Open Subtitles | ترتفع درجات الحرارة هنا , فوق درجة التجمد لفترة شهور قليلة خلال العام |
Hepsi hazır burada siperlikte bekliyor. | Open Subtitles | حصلت على كل شئ وفقط أجلس هنا فوق مستعدة للذهاب |
Stewie, burada ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ستوي , ما الذي تفعله هنا فوق ؟ |
"Yürüyorum burada be!" Yani yürümüyorum da asansör boşluğunda çömelmiş duruyorum, ama işte, "yürüyorum burada be". | Open Subtitles | أنا أمشي هنا! أعني أنني لست كذلك. أنا منحني هنا فوق المصعد! |
burada olduğumuzu bilemezler. | Open Subtitles | لا يستطيعوا أن يعرفوا أننا هنا فوق |
burada kimse bu şekilde konuşma hakkına sahip değil. | Open Subtitles | لا أحد هنا فوق المحاسبة |
Tanya, burada çimlerin üzerinde durmanı istiyorum, tatlı görün. | Open Subtitles | تاينا) ، اريدكِ ان تتمايلي هنا فوق العشب( ..و مظهركِ رائع بالتأكيد |
Lofton'un burayı kontrolünden önce burada bir şeyler olmuş, ve bu cam da oldukça kalın. | Open Subtitles | شيء ما حث هنا فوق قبلأنينتهي(لوفتن) وهذا الزجاج سميك جداً |
Kim 50'nin üzerinde burada? | Open Subtitles | من هنا فوق الخمسين؟ |
burada bir şeyler oldu, ondan beri de vuramıyorsun. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}،حدث شيء هنا فوق و لم تعد قادراً على الركل مُذّاك. |
Sana burada ihtiyacımız var dostum. | Open Subtitles | نحن نحتاجك هنا فوق , يا صديقي - |
- Seni burada görmek güzel. | Open Subtitles | جيد أن أراك هنا فوق |