Ben polis teşkilatından geliyorum bayım. Kızınızla konuşmaya geldim. | Open Subtitles | سيدى ,أنا من مركز الشرطة وأنا هنا لأتحدث مع إبنتك |
Buraya seninle değil babanla konuşmaya geldim. | Open Subtitles | وأنا لست هنا لأتحدث إليكم انا هنا لرؤية والدك |
Sizinle mormon kilisesi hakkında konuşmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأتحدث إليكم عن كنيسة قديسين اليوم الاخر |
Buraya ailenizin çiftlik evinin yandığı gece hakkında konuşmak eşinizin öldüğü gece hakkında konuşmak için geldim. | Open Subtitles | انا هنا لأتحدث عن ليلة احتراق منزل عائلتك الليله التي توفيت فيها زوجتك |
Hayalimizi konuşmak için buradayım, bu hepimizin paylaştığı, daha iyi, daha güvenli bir geleceğin hayali. | TED | أنا هنا لأتحدث عن حلمنا، وهو حلم نتشاركه جميعاً، وهو حلمنا في مستقبل أفضل وأكثر أمناً. |
Buraya konuşmaya gelmedim. | Open Subtitles | لست هنا لأتحدث عن أي شئ. |
Burada olup şehirlerin geleceği hakkında konuşmak, Şehirler hakkında konuşmak büyük bir onurdur. | TED | انه لشرف كبير أن أتواجد هنا لأتحدث عن المدن لأتحدث عن مستقبل المدن |
Neden güneş gözlüğü taktığımı merak ediyorsunuzdur, Bunun tek cevabı cazibe hakkında konuşmak için burada olmam. | TED | قد تتسائلون لما ذا أرتدي نظارات شمسية وأحد الأجوبة هو لأنني هنا لأتحدث عن الإبهار |
Holly ve seninle Rebecca hakkında konuşmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأتحدث معك و مع هولي عن ربيكا |
Bugün sizinle iş konuşmaya geldim. | Open Subtitles | اليوم ، أنا هنا لأتحدث عن العمل |
Sir Walter Loxley adına konuşmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأتحدث بالنيابة . "عن سير "والتر لوكسلي |
Hayır, aslında ikinizle de konuşmaya geldim. | Open Subtitles | لا، في الحقيقة جئت هنا لأتحدث إليكما. |
Aslında buraya sizinle konuşmaya geldim. | Open Subtitles | في الواقع، انا هنا لأتحدث إليك |
Bugün yaptığın şey hakkında konuşmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأتحدث عن الذي فعلته اليوم |
Buraya sizinle konuşmaya geldim. | Open Subtitles | في الواقع، أنا هنا لأتحدث إليكم. |
Çekeceğim bir film hakkında seninle konuşmak için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأتحدث معك عن فلم الذي سننتجه عن عائلة |
Biliyorum. Ben de bunu konuşmak için geldim zaten. | Open Subtitles | نعم هذا هو ما انا هنا لأتحدث اليكِ به |
İlgili bir bakış açısı hakkında konuşmak için buradayım, fosil yakıt yakmaktan oluşan sera gazı emisyonlarının yiyeceklerimizin besin kalitesini nasıl azalttığı hakkında konuşacağım. | TED | أنا هنا لأتحدث عن أحد الجوانب المتعلقة بذلك؛ عن كيف أن انبعاثات الغازات الدفيئة الناجمة عن حرق الوقود الأحفوري تقلل من القيمة الغذائية لطعامنا. |
Bazı kişiler onlar hakkında konuşmak istemiyor. Ben bu gece onlar hakkında konuşmak için buradayım. | TED | بعض الناس لا يريدون الحديث عنها . أنا هنا لأتحدث عنها الليلة . |
Bunu konuşmak için burada değilim. İçerideki hayatımla ilgili konuşacağımızı sanıyordum. | Open Subtitles | لست هنا لأتحدث بذلك انا هنا لأتحدث عن نجاتي و أنا بداخل السجن |