- Seni burada ölüme terkedemezdim. - Bana katılmak zorundaydın yani? Ne? | Open Subtitles | لم استطع ان اتركك هنا لتموت لذلك اتيت لتنضم الى |
Seni burada ölüme terk etmeyeceğim. Senin için binlerce kez ölmeye razıyım. | Open Subtitles | لن أتركك هنا لتموت - ساموت من أجلكِ مئات المرات وأكثر - |
Her ne yaptıysa, işini bitirmek için seni burada ölüme terk etmiş olmalı. | Open Subtitles | أيّا كان مايفعله، فقد تركك هنا لتموت حينما كان منكباً فيما يفعل |
Seni burada ölüme terk etmeyeceğim, Warden çünkü ne köprü ne de kuralların umurumda değil. | Open Subtitles | لن أترك هنا ... لتموت , واردن لأنى لا أهتم بجسرك ولا بقواعدك |
ama bilmeni isterim... seni burada ölüme terkedebiliriz. | Open Subtitles | أنت لا تريد الكلام معي , كما تريد . لكن، فقط يجب ان تعرف... ... هناكنقاشبيننا يجب ان نتركك هنا لتموت. |
Sizi, burada ölüme terketmeyeceğim, Ajan Wilson. | Open Subtitles | لن أتركك هنا لتموت يا عميل ويلسون |
- Seni burada ölüme terk etmeyeceğim. | Open Subtitles | يصعد مجدداً لن أتركك هنا لتموت |
Kızın yanındaki kişi, Munoz'un aracını alıp onu burada ölüme terk etmiş. | Open Subtitles | رفيقها غادر في سيارة (مونوز) و تركها هنا لتموت. |
Annemi burada ölüme terk ettin. | Open Subtitles | لقد تركتها هنا لتموت |
Seni de burada ölüme terk edeceğim. | Open Subtitles | وانا سأتركك هنا لتموت |
Pilcher onu burada ölüme terk ederdi. | Open Subtitles | كان ليتركها هنا لتموت |
Seni burada ölüme terk edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتركك هنا لتموت |