Çocukların bir arkadaşı diyelim, ve buraya seni öldürmeye geldim. | Open Subtitles | دعينا نقول انني صديق الي هؤلاء الرفاق وانا هنا لقتلك |
Tabi, buraya seni öldürmeye geldim. | Open Subtitles | متأكد، أنا كنت أصعد هنا لقتلك. |
- Seni öldürmek için burada olduğumu sanıyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون أنى هنا لقتلك |
Selam, seni harcamaya geldim. | Open Subtitles | مرحبًا ، أنا هنا لقتلك |
Anlamadığım şey o seni öldürmek için buraya geldi ama sen buraya onun hayatını kurtarmak için geldin. | Open Subtitles | . أنا لم أفهم شيئاً واحداً . هو أتى بالمال إلى هنا لقتلك . و أنت جئت باحثاً عنه |
Seni öldürmeye gelmedim. Seni kurtarmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا لست هنا لقتلك أنا هنا لإنقاذك |
Beni buraya seni öldürmem için yolladılar. | Open Subtitles | لقد احضرتك هنا لقتلك |
"Katilim, sizi öldürmeye geldim" diye bir tabela tutabilecek iri, korkunç adam. | Open Subtitles | الرجل الضخم الذي ربما يحمل لافتة تقول: "أنا قاتل ، أنا هنا لقتلك" |
Seni öldürmeye geldim Flash. Yanmaya hazır ol. | Open Subtitles | أنا هنا لقتلك يا برق، لذا استعد للقلي |
Ben Buraya seni öldürmeye geldim. Biliyor musun? | Open Subtitles | لقد جئت إلى هنا لقتلك. |
Seni öldürmeye geldim. | Open Subtitles | جئت إلى هنا لقتلك |
Seni öldürmeye geldim Flash. Ne yapıyorsun ya? | Open Subtitles | أنا هنا لقتلك يا برق |
Sizleri öldürmeye geldim. | Open Subtitles | اتيت هنا لقتلك |
Yani takım elbisenle adamın yanına gidip "Selam, seni harcamaya geldim." diyemezsin herhalde... | Open Subtitles | أعني ، لا يمكنك أن تذهب مباشرة ... إلى الرجل ببدلك الفاخرة : وتقول ( مرحبًا ، أنا هنا لقتلك ) |
Seni öldürmek için buraya gelen adamlar var. | Open Subtitles | "ثمّة رجال قادمون إلى هنا لقتلك" |
Merak etme, buraya seni öldürmeye gelseydim, şimdiye ölmüş olurdun. | Open Subtitles | لا تجزع ، لو كنت هنا لقتلك لكنت فعليا ميتاً |
Endişelenmene lüzum yok. Seni öldürmeye gelmedim Elijah. | Open Subtitles | لا داعي للقلق، لستُ هنا لقتلك يا (إيلايجا). |
Zoom beni buraya seni öldürmem için göndermişti. | Open Subtitles | أرسلت التكبير لي هنا لقتلك. |