Unutmayın, kirli çamaşır torbaları burada duracak, havlularla sabunlarsa sadece o odada. | Open Subtitles | هنا مكان حقائب الملابس، المناشف والصابون هناك. الأمر بسيط للغاية. |
Gördüğünüz gibi burada harika parkelerimiz ve spot ışıklandırmamız-- | Open Subtitles | لدينا هنا مكان جميل للتدفئة بالنار ، ومصابيح معلّقة |
Tam Burası. Vay! Ben burada rahatlıkla yaşarım. | Open Subtitles | هنا مباشرة لن أمانع بالعيش هنا مكان رائع |
Bakın, eğer düştüyse Burası herhangi bir enkazı bulmakta zorlanabileceğimiz bir alan olabilir. | Open Subtitles | تنظر. أعني , إذا ذهب إلى أسفل , هنا مكان انه سيكون من الصعب جدا العثور على أي حطام. |
burada dinleniyorum ben. Gidin başka yerde kavga edin. | Open Subtitles | هنا مكان راحتي إذهبا بشجاركما هذا إلى مكان آخر |
Günah çıkarıyor olsan sorun olmaz ama burada gerçek etkileri olur. | Open Subtitles | هذا قد يريحك احياناً لكن هنا, هنا مكان اتهام |
burada... sağlık durumunu işaretlediğinde ayrıntıları da yazmalısın. | Open Subtitles | ...ولكن هنا... مكان الخلفية الصحية يجب أن تكتبيه بتفاصيل، أنتِ قلتي أنّـكِ مررتي بحادث ما |
burada, dişlerin dizilimini görebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكن ان ترى هنا مكان كل الاسنان |
Yavaş olanlara burada yer yok. | Open Subtitles | لايوجد هنا مكان لمن لايستيطع التأقلم |
Yavaş olanlara burada yer yok. | Open Subtitles | لايوجد هنا مكان لمن لايستيطع التأقلم |
- burada yeni işinizin adresi var. | Open Subtitles | و هنا مكان عملك. ما هي طبيعة العمل? |
Bayan takımı için kayıt burada mı? | Open Subtitles | هل هنا مكان التسجيل لفريق السيدات |
Bu iş bitince burada senin için yerimiz var. | Open Subtitles | عندما ينتهي ذلك سيكون هنا مكان لك |
-Çalıştığım yer orası. Ama burada yaşıyorum ben. | Open Subtitles | هذا فى العمل و لكن هنا مكان معيشتى |
Sana burada çekmediğini söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لكم لا يوجد هنا مكان استقبال |
burada dişi ayılar için tuvalet var mı acaba? | Open Subtitles | هل يوجد هنا مكان للنساء السمان ؟ |
Burası toplanacağınız yer. Her türlü konfor mevcut. Geçin. | Open Subtitles | هنا مكان الاجتماع كل التسهيلات والخدمات موجودة |
Tamam, satış yap ama, unutmaki Burası bir işyeri. | Open Subtitles | لا بأس أن تقومي ببيع أشيائك, سو, لكن تذكري هنا مكان عمل |
Yani, sevdiğim biri ya da aileden biri olsa tamam ama Burası iş yeri. | Open Subtitles | أعني. من أجل العائلة نعم أو شخص احبه لكن هنا مكان عمل |
Dinle, Burası yiyecek içecek yeri. 10 tane masaya ihtiyacımız var dizmek için. | Open Subtitles | إسمع ، هنا مكان الأكل . نحتاج إلى 10 طاولات هناك |