Ally'ye isterse buraya gelebileceğini, benim onun için burada olduğumu söyledim. | Open Subtitles | أخبرت آلي لو أنها أرادت القدوم فأنا هنا من أجلها |
Biz sadece onun için burada olduğumuzu onunla ilgilendiğimizi göstermeliyiz | Open Subtitles | ليس عليك سوى أن تثبت لها أنك هنا من أجلها و أننا نهتم بها |
onun için burada olmam gerekiyordu. | Open Subtitles | . كان يجب أن أكون هنا من أجلها |
Ama onun yanında olmak zorundayız. Burada olmadığında bile. | Open Subtitles | يمكننا أن نكون هنا من أجلها كثيراً إذا لم ترِد , تعرفين هنا , هنا |
Ve sadece onun için buradayım. | Open Subtitles | وأنا هنا من أجلها فقط |
onun için burada olmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب علي أن أكون هنا من أجلها |
Arabamı onun için burada bırakacağım. | Open Subtitles | سأترك السيارة هنا من أجلها |
onun için burada değilim. | Open Subtitles | أنا لست هنا من أجلها |
Öyleyse onun yanında olamayacağını söylemelisin. | Open Subtitles | حسناً , سيكون عليكِ إخبارها بأنكِ لن تكوني هنا من أجلها |
Her zaman onun yanında olduğumu bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريدها ان تعرف أنني هنا من أجلها |
Ve şimdi ben de onun yanında olacağım. | Open Subtitles | والآن أنا سأكون هنا من أجلها |
Ben zaten onun için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا من أجلها |
- onun için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا من أجلها. |
Ben gerçekten onun için buradayım. | Open Subtitles | أنا جئت إلى هنا من أجلها. |