"هوى" - Traduction Arabe en Turc

    • fahişe
        
    • Howie
        
    • tutku
        
    • orospu
        
    • Joo
        
    • fahişenin
        
    • telekız
        
    • fahişeye
        
    • fahişeler
        
    • Fahişeymişim
        
    Bu iyi polis, kötü polis olaylarını biliriz. - fahişe olmamızın dışında. Open Subtitles تعرف لدينا شرطة جيده وشرطة سيئة الجيد هو اننا فتيات هوى توقف
    Sadece, sahilde Avrupalı arkadaşlarımla yalnız dolaştığım için fahişe muamelesi bile gördüm. TED وعوملت أيضاً على انني بائعة هوى فقط لأنني كنت امشي وحدي على الشاطئ مع أصدقائي الأوروبيين.
    Bence Howie'den aldığım en güzel hediyeler beni ne kadar iyi tanıdığını gösteriyor. Open Subtitles أعتقد اجمل الهدايا أنا قد حصلت من هوى تظهر مدى انه يعرفني.
    Tuvalete giderken, Howie tuvaletten çıkıyordu. Open Subtitles وتوجهت إلى الحمام، و ومررت هوى في طريقه للخروج.
    Hayatımızda tutku var Open Subtitles عندنا هوى في حياتنا
    Eğer kız arkadaşım alınıp satılan bir orospu olmak için yatırımcı herifin tekine kaçmış olsaydı o kadar sinirlenirdim ki ne yapacağımı bilemezdim. Open Subtitles لو أن خليلتي هربت لتصبح بائعة هوى لمتعهد قذر سأشتاط من الغضب ولا أدري ماذا سأفعل
    Planlanmış bir şey istemiyorum, aynı fahişe istemediğim gibi. Open Subtitles لا أريد شيئاً مدبراً, ولا بائعة هوى كذلك
    Onlar, "Ben sanatçıyım, fahişe değilim!" diyor, siz ise, "Ben eskortum, asla porno çevirmem. " diyorsunuz. Open Subtitles هن يقلن إنهن مؤديات ولسن عاهرات وأنتن تقلن إنكن بائعات هوى ولا يمكن أن تمثلن الأفلام الإباحية
    Dinle, kız kardeşin bir fahişe değildi. Open Subtitles إستمــع إلي، أختـك لــم تكن بــائعة هوى.
    Bir fahişe. - Sanırım baskın olanlardan. Open Subtitles إنها بائعة هوى ، أعتقد أنها من النوع الذي يعذب بالضرب
    Bir kere, öyle bir şey söylersem fahişe gibi görünürüm ve söyleyince de kendimi fahişe gibi hissederim. Open Subtitles أولاً ، هذه الجملة تجعلني أبدو كبائعة هوى وإذا قلتها سأشعر أنني بائعة هوى
    Howie senelerdir çocuk yapmaktan bahsedip duruyordu ama ona söyleyeceğim için heyecanlıydım çünkü havalara uçacağını sanmıştım. Open Subtitles - من هوى واحد الذي كان يتحدث عن وجود أطفال لسنوات، وكنت كل متحمس لأقول له ل اعتقدت أنه سيكون بسعادة غامرة،
    Pahalıya mal oldu. Ama Howie geçen yıl çok kazandı. Open Subtitles لقد تكلفنا، ولكن "هوى" كانت سنته رائعة
    - Seni de öyle Howie. Open Subtitles أنت، أيضا، هوى.
    Dinlemiyorsun, Howie. Open Subtitles أنت لا يصغي، هوى!
    Hayatımızda tutku var... Open Subtitles عندنا هوى في حياتنا
    Kalplerimizde tutku var Open Subtitles عندنا هوى في قلوبنا
    - Bir orospu bile istemedin. - Kapa çeneni! Open Subtitles لم تتطلب بائعة هوى ابدا أخــرس
    İlk müdahale edilen kişi ben değil de Joo Hee olsaydı, ...kurtulan kişi Joo Hee olabilirdi. Open Subtitles اذا لم اكن الشخص الذى انقذ اولاً ولكن جى هوى اولاً ربما كانت عندها جى هوى على قيد الحياه الآن
    Beni doğuran kadın uyuşturucu bağımlısı ve fahişenin tekiydi. Open Subtitles المرأة التي انجبتني كانت مدمنة مخدرات وبائعه هوى
    Bu hafta sonu Manhattan'da bir telekız kiralamaya çalışan aptala acıyorum. Open Subtitles أنا أشفق على الأحمق الذي يحاول أن يستأجر فناة هوى في منهاتن نهايه هذا الأسبوع.
    Otobüs durağında yine bir fahişeye evlenme teklif etmiş. Open Subtitles لقد طلب الزواج من بائعة هوى أُخرى عند موقف الحافلات
    Aynı zamanda fahişeler de bulabilirsin ve tabii onlarla cinsel şeyler yaşayabilirsin ama onları öldürüp paranı geri de alabilirsin. TED ويمكنك أيضا أن تجد بائعات هوى وبطبيعة الحال يمكنك مداعبتهن، ويمكنك أيضا قتلهن واسترداد أموالك.
    Fahişeymişim gibi elime para sıkıştırabileceğini mi sandın? Open Subtitles أتعتقد أنّ بوسعكَ الدفع لي كبائعة هوى في الشارع؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus