Babası pisliğin tekiydi ve O da diğerleri gibi mutsuz bir çocukken ünlü bir komedyen olmuştu. Söyleşinin sonrası çorap söküğü gibi geldi. | TED | كان والده حقيراً، و في الواقع، كان هو الآخر فنان كوميديا ذي طفولة تعيسة، و من تلك النقطة إنطلقنا في الحديث. |
Bizi buraya getirerek bir ölümlü oldu. Aynı senin gibi O da güçlerini feda etti. | Open Subtitles | بقيادته لنا آدمياً هو الآخر مثلك تماماً وضحى بكل قدراته |
Baba, O da KGB'denmiş. Sadece annemin ölümü değil Calder'ınki de sahteymiş.. | Open Subtitles | أبى,هو الآخر كان من المخابرات الروسيه لم تكن الخطه تزييف موت أمى فقط |
Bunu daha da hoş kılan, onun da sana aşık olduğunu sanması. | Open Subtitles | و ما يجعل هذا لطيفا للغاية أن يعتقد أنه يحبها هو الآخر. |
Onu da götürmüşsünüz yanınızda. Bundan da haberim var mı sandın? | Open Subtitles | لقد أخذته للخارج اليوم، هل أعطاك الإنطباع هو الآخر على موافقتي؟ |
Çıkan yangının uşağı tarafından başlatıldığı anlaşıldı ki kendisi de kalp krizi geçirerek olay yerinde can verdi. | Open Subtitles | الحريق تم إشعاله من قبل خادمه الذي مات هو الآخر بالسكتة الدماغية في موقع الحادث. |
Daha sonra O da vazgeçti ve Zinho demeye başladı. | Open Subtitles | لكنه تخلّى لاحقاً عن مناداتي أندريه وبدأ يناديني هو الآخر زينهو |
Çünkü O da aynı şeyleri önemsiyor. | Open Subtitles | و كاد يموت هو الآخر لأنه يحب نفس الأشياء |
Mavi kelebek gibi O da yavrularını karınca yuvasına yerleştirmek istiyor. | Open Subtitles | هو الآخر كالفراشة الزرقاء يريد ايصال صغاره لعش النمل. |
Evet. O da bankaya borcu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | نعم و قد قال بأنه مازال مُلزماً بدفع التزاماته للبنك هو الآخر |
Onu araçtan çıkarmalıydım. Yoksa, O da ölecekti. | Open Subtitles | كان عليّ أنّ أخرجه من المركبة، و إلا كان سيموت هو الآخر. |
Ailesiyle ilgili bir şey sormuyorum. Sorarsam O da kaçıp gider diye korkuyorum. | Open Subtitles | أخشى أن يختفى هو الآخر يوماً ما بسبب خصومته مع أهله. |
Muhtemelen şu an O da biraz acı çekiyordur. | Open Subtitles | أرجّح أنّه يعاني قليلًا من الألم الآن هو الآخر |
Birbirimize benziyoruz. O da ailesini kaybetti. | Open Subtitles | إننا متشابهين كثيراً هو الآخر خسر عائلته |
Eğer sen ya da ben amcama yardım edemezsek, O da edemez. | Open Subtitles | إن عجزتُ وإيّاك عن مساعدته، سيعجز هو الآخر عن مساعدته. |
Bir adam daha var. O da essiz. | Open Subtitles | كان هناك ذاك الرجل الآخر، هو الآخر فريد من نوعه. |
Ama diğer adam, kötü hissetmemem gerektiğini onun da beyninin karışık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ولكن الرجل الآخر أخبرني ألا أستاء وقال بأن عقله ليس سليماً هو الآخر |
Dom'un 16 yaşından beri bir dizi işi olmuştu ve onun da bir kavanoz parası vardı. | TED | صديقي دوم كان لدية سلسلة من الأعمال منذ أن كان في السادسة عشرة، مما يعني أنه هو الآخر لديه مقدار من المال. |
Ve onun da bu kaybı hissetmeye ihtiyacı olduğunu anladım ve bunu paylaşmaya, ve ona yardım etmek istedim. | Open Subtitles | و كنت أعرف أنه يحتاج هذه الخسارة هو الآخر و أن يشاركني فيها و أردت مساعدته |
Tamam. Ödeme yapmazsa, Onu da öldürebilirsin. | Open Subtitles | حسناً، وإن لم يدفع لك يمكنك قتله هو الآخر |
12 yaşında bir çocuğu kurtarmış, duman Onu da almış. | Open Subtitles | لقد أنقذ طفل بعمر 12 سنة ثم قتله الدخان هو الآخر |
- Ivan'ın kendisi de "Bay Temiz" sayılmaz. | Open Subtitles | إيفان ليس سيد النظافة هو الآخر |