O hâlde A hastanesi daha iyi bir seçim gibi görünüyor. | TED | إذاً يبدو لك أن المشفى أ هو الخيار الأفضل |
Bir yandan, bunun karşımızda duran bir seçim olduğunu düşünüyorum. | TED | بطريقة ما، أشعر أن هذا هو الخيار المتبقي لنا. |
Tek seçeneğimiz kazanmak. | Open Subtitles | من الممكن أن أفقد كل شيء الفوز هو الخيار الوحيد |
Tek seçeneğimiz nükleer bomba. | Open Subtitles | التفجير النووي هو الخيار الوحيد المتبقّي لدينا |
Başkan Lee ve sizin yaptığınız şu önem sıralaması seçimdir. | Open Subtitles | المخبأ الذى أختارته الرئيسة لي و المخبأ الذى اخترته أنت هو الخيار |
Başka seçeneğim kalmadığı sürece kendimi oraya kapatmayacağım. | Open Subtitles | لن أحبس نفسي بالأسفل إلا إذا كان هذا هو الخيار الوحيد |
Kocası için başka hiçbir seçeneğin kalmadığını anlamasına yardımcı olmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تساعديه على استيعاب أن هذا هو الخيار الوحيد المتبقي لزوجه. |
Tıpkı benden öncekiler gibi para karşılığı seksin daha iyi bir seçenek olduğuna karar verdim. | TED | مثل كثيرين آخرين قبلي، وعندها قررت أن الجنس مقابل المال هو الخيار الأفضل. |
İkisi arasında kaldım hangi tarafın daha iyi bir seçim olacağına karar veremedim. | Open Subtitles | أنا متحيرة بينهم لست متأكدة أي معسكر هو الخيار الافضل. |
Bu yüzden, kuzenin Arthur mükemmel bir seçim. | Open Subtitles | لذلك ابن عمّكِ آرثور هو الخيار الأفضل |
Robotbilim çok zekice bir seçim... şimdilik. | Open Subtitles | علم الإنسآلات هو الخيار الذكي... في الوقت الحالي. |
Beklemek daha güvenli bir seçim olacak. | Open Subtitles | الإنتظار بالتأكيد هو الخيار الأأمن |
Bu zor bir seçim. | TED | ذلك هو الخيار الصعب |
Hayatını tehlikeye atmayacağım Lincoln. Hepimiz burada ölebiliriz. Bu bir seçim. | Open Subtitles | لن أخاطر بحياتكَ يا (لينكولِن)، قد نموت جميعاً، وهذا هو الخيار الصائب. |
Mevcut rotamız su bulmak için en iyi seçeneğimiz. | Open Subtitles | الإتجاه الحالي هو الخيار الأفضل لوجود المياه |
Medikal açıdan, en iyi seçeneğimiz bu. | Open Subtitles | جو: تحدث طبيا، هذا هو الخيار الأفضل لدينا. |
- Madem engelleyemiyoruz o zaman tek seçeneğimiz tedavisini bulmak. | Open Subtitles | إذا لم نتمكن من احتوائها، و ثم إيجاد علاج هو الخيار الوحيد. |
O zaman B hastanesi ağır durumda gelen hastalar için %52,5 kurtulma oranıyla daha iyi bir seçimdir. | TED | إذاً مشفى ب هو الخيار الافضل للمرضى الذين يصلون للمشفى في حال متدنية مع نسبة نجاة بنسبة 52.5% |
Delilik daha ilginç bir seçimdir. | Open Subtitles | الجنون هو الخيار الأكثر إثارة للاهتمام. |
Tek doğru seçimdir. | Open Subtitles | هو الخيار الصحيح الوحيد - نعم - |
Tek seçeneğim bu. | Open Subtitles | لابد أن أدفئهم هذا هو الخيار الوحيد |
İşte bu yüzden, başka seçeneğin kalmayınca tek yol bu oluyor. | Open Subtitles | لهذا هو الخيار الوحيد عندما تنفذ الخيارات |
...hangi tarafın daha iyi bir seçenek olduğuna karar veremedim | Open Subtitles | لست متأكدة أي المعسكرين هو الخيار الأفضل |