"هو حقاً" - Traduction Arabe en Turc

• O gerçekten
• Gerçekten o
• gerçekte
• Bu gerçekten
• gerçekten olduğu

Anne, ben bu çocuk bir araya geldi ve o, gerçekten çok şirin.
أمي ، لقد قابلت هذا الشاب و هو حقاً لطيف

Peki, o ER kadar geldiğinde, iyi özel bir odada koydular, biz O gerçekten kim olduğunu bulana kadar.
حسناً ، عندما يخرج من غرفة العمليات . من الأفضل أن نضعه في غرفة خاصة . حتى نعرف من هو حقاً

Şunu söylemeliyim ki, O gerçekten de benden sonra en iyi ikinci boksör olmalı.
لكني لم أهز مثل أنا حقاً كنت وأنا يجب أن أقول بأنه هو حقاً يجب أن يكون من المنافسين بجانبي

Değil mi? Hayatın nasıl başladığı veya evrenin dışında neler olduğuna dair sorular sormak kolaydır ama zaten doğru olduğuna inandığın bir şeyi sorgulamak, Gerçekten o boşluğa adım atmaktır.
أليس كذلك؟ فمن السهل أن نسأل أسئلة حول كيف بدأت الحياة، أو ما يمتد إلى ما بعد الكون، ولكن أن تسأل ما تعتقد أنه صحيح بالفعل هو حقاً أن تدخل إلى ذلك الفضاء.

Ve bu şekildeki bir sistem kendisiyle ilgilenecektir, daha fazla iş ister ve gerçekte hastalık ve rahatsızlıkları azaltmakla ilgilenmez.
و مثل هكذا نظام عليه أن يعتني بنفسه، هو يحتاج إلى المزيد من العمل، و هو حقاً غير مكترث بتخفيض حجم المرض و السقم.

Ve Bu gerçekten, zihnin avantajı nasıl anlamlandırdığının olağanüstü bir içgörüsüdür.
وهذا هو حقاً بصيرٌ، لا يصدق في كيفة العقل لتفسير الميزة.

-Çünkü kimse kendisini gerçekten olduğu gibi veya başkalarına göründüğü gibi göremez.
لانه لا يرى أحد نفسه كما هو حقاً أو كما يبدوا للأخرين

O gerçekten seçilmişlerden biri mi?
هل هو حقاً الشخص المختار؟ هل العلامات موجودة عليه؟

O gerçekten katil mi?
هل هو حقاً قاتل؟

O gerçekten deli.
هو حقاً مجنونُ.

O gerçekten ölü mü?
هل هو حقاً ميت؟

O gerçekten... senden hoşlanıyor.
هو حقاً.. معجب بك

Şimdi, O gerçekten hasta mı, yoksa
هل هو حقاً مريض أم أن الأمر

O gerçekten bana farklı bir hayat gösterdi.
هو حقاً أراني . حياة مختلفة

Hey, Teğmen O gerçekten Sidney Teal mi?
أيها الملازم، هل هو حقاً سيدني تيل)؟ )

"Damon Runyon'un da yazdığı gibi O gerçekten de Külkedisi Adam. "
وكما كتب سابقاً (دايمون رانيون) ... هو حقاً "سيندريلا الرجل"

Hayır, Kimmy, Gerçekten o değil.
لا ، كيمي ، إنه ليس هو حقاً

Gerçekten o kadar tehlikeli mi ?
هل هو حقاً خطر؟

Gerçekten o kadar ağır mı?
هل هو حقاً بذلك الثقل؟

Onun gerçekte kim olduğunu görebildiğimi hissediyorum ve o bunu biliyor.
لكني أشعر أنني أرى من هو حقاً وهو يتملكني

Bu gerçekten sorduğum sorulara bir takm daha eklenmesinı keşfetmek.
هو حقاً في هذا الحس من إكتشاف أن لدي مجموعة جديدة من الأسئلة التي أود طرحها.

Çünkü kimse kendisini gerçekten olduğu gibi veya başkalarına göründüğü gibi göremez.
لا أحد يرى نفسه كما هو حقاً أو كما يظهر للأخرين