"هو خائف" - Traduction Arabe en Turc

• korkuyor
• korktu
• korkmuş
• korkmuştur
• korkuyordur

- Ayrılın ve çabuk olun. 8 yaşında ve korkuyor.
انه فى الثامنه و هو خائف لا يمكنه الذهاب بعيداً

Mesela birisi göçmenlerden nefret ediyorum diyor, ben bu insanların toplumlarındaki değişiklikten ne kadar korkuyor olduklarını anlamaya calısıyorum.
لذلك، الشخص الذي يقول أنه يكره المهاجرين أحاول ان اتخيل كم هو خائف من أن مجتمعه سيتغير عن ما عرفوه من قبل

O korkuyor. Sürenin dolmasını sabırsızlıkla bekliyor.
هو خائف, وهو يحمل ألكرة ويتمنى أن يمضي ألوقت

Şimdi korktu Çünkü sunduğumuz tehditi gördü.
نعم ,هلا ترا هو خائف الأن لانه رأى التهديد الذي نقدمه

Yetimhanedeki rahibelerden birinin, korkmuş bir çocuğa anlattığı bir hikaye.
في ذلك الميتم لفتى صغير خائف لم يكن يعرف لِما هو خائف

Belki Dewitt de bu kural değiştireceklerinden korkmuştur.
ربما هو خائف من أن يقوموا بتغيير القانون

Büyük ihtimalle senden daha çok korkuyordur.
من المحتمل أن يكون هو خائف منك أكثر من أنكِ خائفه منه،

O uyumayı kabul ederse uzak çok uzak herhangi bir yerde uyanacak bundan korkuyor.
هو خائف إذا سمح لنفسه أن ينام سيستيقظ في مكان ما بعيدًا، بعيد جدًّا

Collier'ın bundan haberi var, ama ellerini kirletmekten korkuyor.
كولير يعرف عنه لكن هو خائف جدا أن تتسخ يداه

Karşıma bile çıkmayacak kadar çok mu korkuyor benden?
هل هو خائف جدا منيّ لدرجة انه حتى لا يريد ان يريني وجهه ؟

Eğer o bu kadar güçlüyse neden kendisini göstermekten bu kadar korkuyor?
إذا كان بهذه القوة، لمَ هو خائف من إظهار نفسه؟

Hapiste olduğu için Casey'in bölgesini yağmalayacağından korkuyor.
اسمع الان هو خلف القضبان هو خائف ان كيسي يأخذ مكانه

Bir isim vermeye çok yaklaşmıştı, ama şimdi yine korkuyor.
لقد كان قريبا من إعطاءنا إسما و الأن هو خائف مرة أخرى.

Bu sadece bir tanesi, peki senden niye bu kadar korktu?
تلك كلمة واحدة له لكن لماذا هو خائف منك؟

Charlie, o senin kardeşin. O korktu.
هيا يا تشارلي، إنه أخوك هو خائف

Phoebe, tek başına ve o korkmuş, ve o kim unutulur.
فيبي ، إنه وحيج ، و هو خائف و قد نسي من هو

korkmuş, çünkü... kaçıyor, anladınız mı?
لهذا هو خائف ... إنه خائف لأنه أتفهم ، إنه يهرب أتفهم؟

Elbette ister, korkmuştur.
طبعا هذا ما سيفعله ، و هو خائف

Yada son yaptığı iş karşılığında ot aldığını duyunca korkmuştur.
أو هو خائف لأن جيمي دفُع له "من أجل وظيفته الأخيره في "ويد

Belki.. Kötü görünecek diye korkuyordur..
ربما هو خائف ان تجعله النظارة قبيح

- Belki de bizden korkuyordur. - İsterseniz kalırım.
"ربما هو خائف منّا يا آنسة "ليمون