Bunu söyleyince iyi hissetmem, kötü bir şey mi? | Open Subtitles | هل هو سيء أن يجعلني أشعر أنني بحالة جيدة أن أقول ذلك؟ |
Arkadaşlarıma kötü bir şey olacağından korkuyorum. | Open Subtitles | أخشى أن يحدث ما هو سيء لأصدقائي |
Aslında, veremem. Çok kötü bir şey. | Open Subtitles | لا أستطيع في الحقيقة هو سيء جداً |
Bir petrol teçhizatındaki mor uyarı alarmı Aldığı kadar kötü. | Open Subtitles | حسنًا، الإنذار الإرجواني في منصة النفط هو سيء بقدر ما يظهر. |
Ve ben ne kadar kötü olsalar bile, insanları öldürmem. | Open Subtitles | ولا يهم كم هو سيء ، أنا لا أقتل الناس |
Benden yardim istediginize göre, oldukça tehlikelidir. | Open Subtitles | هو سيء للحد الذي طلبتني من أجله |
Benden yardım istediğinize göre, oldukça tehlikelidir. | Open Subtitles | - هو سيء جدًا لدرجة أنك أحضرتَني؛ |
O kadar kötü bir şey mi? | Open Subtitles | هل هو سيء جداً؟ |
Ama kötü bir şey yaptık. | Open Subtitles | لكننا فعلنا ما هو سيء" |
kötü bir şey mi? | Open Subtitles | هل هو سيء ؟ |
Sekste en az benim kadar kötü. Ama en ufak bir fikri bile yok. | Open Subtitles | هو سيء في الجنس مثلي ولكن هو ليس لديه أي فكرة عنه |
Aslında senin bakmanın bir sakıncası yok Orla, baksana, ne kadar kötü. | Open Subtitles | في الحقيقة لن أمانع أذا نظرتي لهذا اورلا , فقط لتري كم هو سيء هذا الجرح |