Evrenin çok canlı bir görsel anlayışına sahip olmamıza rağmen, evrenin nasıl bir sesi olduğuna dair bir algımız yok. | TED | ولكن إمتلاكنا هذا الكم الهائل من من الفهم البصري الحي للفضاء, لم يعطينا اي فكرة عن ما هو صوت الكون. |
Lanet olası zilin sesi bu. - Bunu mu duydun? | Open Subtitles | ذلك الآن هو صوت رنين الجرس هل سمعت ذلك الصوت؟ |
Duyacağın bir sonra ki ses Adrian Monk'un, tamam mı? | Open Subtitles | . الصوت القادم الذي ستسمعيه هو صوت ادريان مونك حسنا؟ |
Unutmayın, benim için bir oy, Kramer için. | Open Subtitles | تذكّري يا سيدتي، صوت لصالحي هو صوت لصالح كرايمر. |
Aday rahibeler kilise çanına itaatkar olur... zira o Tanrı'nın sesidir. | Open Subtitles | على المتدرّبات أن يتعلّمن الطاعة الصارمة للجرس .. الّذي هو صوت الربّ. |
Duyduğunuz bu trajik ses dans kariyerimin parçalanışının sesiydi. | Open Subtitles | الصوت المأساوي الذي تسمعونه هو صوت تمزيقي لسبيندل |
Silah sesleri duyulduğu söylenmişti ama Foot Klanı'na dair hiçbir şey söylenmedi. | Open Subtitles | . هذا هو صوت طلقات الرصاص. ولكن هناك أي تقرير عن أي أنشطة الأقدام العشائر. |
Ağzından çıkan kelimeleri dinliyorum ama tek duyduğum kalbinin vücuduna kan pompalayışının sesi. | Open Subtitles | أنا أصغ لكلماتك التي تخرج من فاهكِ وكل ما أسمعه هو صوت قلبكِ.. |
Onu işe aldı ve 15 dakika sonraO Panda yeni sesi. | Open Subtitles | أخذته معي للعمل وبعد 15 دقيقه أصبح هو صوت الباندا الجديد |
Sana verdiğim silahtan gelen ses, 40.000 hiper wattlık lazerin sesi. | Open Subtitles | الصوت الذي تسمعه بالمسدس هو صوت 40 ألف واط من الليزر |
Ama bu artık insanların senden bir şeyler istemeyeceğinin sesi. | Open Subtitles | لكن هذا هو صوت عدم اعتماد الاخرين عليك لفعل الاشياء |
Pekala , merak ediyorsanız işte bu Güneşin sesi | TED | لذا, في حال كنت تتساءل, هذا هو صوت الشمس. |
Dinlemekte olduğunuz şey, görsel olarak aynı, üç farklı sanal küreyi keşfeden maymunun beyninin sesi. | TED | ما تسمعونه هو صوت دماغ هذا القرد وهو يستكشف ثلاث نطاقات مختلفة متجانسة بشكل بصري في فضاءٍ افتراضي. |
Ama bazen iş karışık olabiliyor; çünkü bu da civardan geçen bir geminin çıkardığı, su altında kaydedilmiş bir ses. | TED | لكن قد يصعب تمييزه أحيانًا، لأنّه، حسنًا، ها هو صوت سفينة مارّة، مُسَجّل صوتها تحت الماء. |
İnsanlerın okyanusa verdikleri en baskın ses deniz taşımacılığından gelmektedir. | TED | ان الصوت الرئيسي الذي يولد في البحار من قبل الانسان هو صوت السفن |
Brittany'e oy vermek demek, kök birası musluklarına ve robot öğretmenlere yatırım demektir. | Open Subtitles | صوت لبريتني هو صوت نوافير البيرة والاساتذة الآليين |
Bana tek gereken, rakibimden bir oy fazla almak. | Open Subtitles | و كل ما أطبه هو صوت إضافي أكثر من المرشح الآخر |
Bana bütün gereken bir oy, değil mi? Değil mi? | Open Subtitles | حسنا, كل ما تحتاجينه هو صوت اخر,صحيح؟ |
Bilinç, Tanrı'nın sesidir. İnsanın doğası ve yüreğidir. | Open Subtitles | الضمير هو صوت الله بطبيعة القلب البشري |
Bilinç, Tanrı'nın sesidir. İnsanın doğası ve yüreğidir. | Open Subtitles | الضمير هو صوت الله بطبيعة القلب البشري |
Sokak bariyerlerini geçtiğinde duyduğun tek şey... üniversite kentini vuran makineli tüfek ve bir kuş sesiydi. | Open Subtitles | الشوارع اصبحت محصنة والصوت الوحيد الذي تسمعه هو صوت الأسلحة في جميع ارجاء المدينة الشوارع اصبحت محصنة والصوت الوحيد الذي تسمعه هو صوت الأسلحة في جميع ارجاء المدينة و الطيور |
Ben de gidip tilki sesleri kaydettim yani bunlar gerçek tilki sesleri. | Open Subtitles | وأنا خرجت فعلياً لأقوم بتسجيل صوت القيوط وهذا هو صوت القيوط |