"هو طفل" - Traduction Arabe en Turc

    • bir çocuk
        
    • bir bebek
        
    • çocukken
        
    • bir çocuktur
        
    • nin bebeği
        
    İntikam dolu fantastik bir çocuk, ve şimdi onları bu yapıyor. Open Subtitles كان يتمني الإنتقام و هو طفل و الآن هو يحقق اُمنيته
    Evet o sadece bir çocuk. Open Subtitles لَرُبَّمَا هو سَيدعنا ندخل. نعم، هو طفل.
    -Bilmiyorum. O bir çocuk gibi ben de sürekli dırdır ediyorum. Open Subtitles ومن كأنه هو طفل وأنا في نهاية المطاف المزعجة له في كل وقت.
    Bu bir iş fırsatı mı, yoksa yeni bir bebek mi geliyor? Open Subtitles إطلاقاً هل هي فرصة عمل أم .. هو طفل آخر في الطريق؟
    Şimdi dişlerinin rahim olduğunu, maydanozun da yarı Çinli bir bebek olduğunu düşün. Open Subtitles و الان تخيل أن أسنانك هي رحم و البقدونس هو طفل نصف صيني
    Küçük bir çocukken bile günün sonunda hayalî arkadaşlarını evden gönderirdi. Open Subtitles حتى و هو طفل صغير كان يرسل أصدقائه التخيليين إلى بيوتهم في نهاية اليوم
    İyi bir çocuktur. Open Subtitles هو طفل جيد ، تفهمين؟
    O zaman Jackie'nin bebeği nerede? Open Subtitles حسنا، أين هو طفل جاكي؟
    Evlilik dışı doğan bir çocuk piçtir. Open Subtitles الطفل الذي يولد بدون زواج هو طفل غير شرعي
    O iyi bir çocuk, sadece biraz heyecanlı. Hedefe inanıyor. Open Subtitles هو طفل جيد ، مجرد عصبية قليله يؤمن بالقضية
    Elimizdeki tek şey hasta bir çocuk. Tahminen Rus vatandaşı. Open Subtitles كل ما لدينا هو طفل مريض من الممكن أن من جنسية روسية
    Patlamadan bir saat sonra buraya geldik elimizde olan tek şey sorunlu bir çocuk,.. Open Subtitles مرت ساعة منذ الانفجار و كل ما حصلنا عليه هو طفل مضطرب
    Edeceğini düşündüğüm tek şey başka bir çocuk. Open Subtitles الشيء الجيد الذي يمكنني ان افكر به هو طفل اخر.
    Ve bahsettiğim bu canavar... 8 yaşında bir çocuk olabilir mi? Open Subtitles هل ذكرت أن ذلك الوحش... هو طفل في العاشرة من العمر؟ ...
    Daha 14 yaşında bir çocuk, bayan. Open Subtitles هو طفل بعمر 14 عام ايتها المرآة
    Arkadaşın Nerf, şey, o iyi bir çocuk, bilirsin. Open Subtitles صديقك "نيرف" اه, هو طفل جيد، تعرف قال بأنّه سيقلك من المطار إذا جئت
    Karşında Bebek Yüz Nelson haydutu değil, gerçek bir bebek var. Open Subtitles حسنا هو ليس نيلسون صاحب الوجه الطفولي ، هو طفل حقيقي
    İşte bu yüzden, Lou Gehrig, ölmeyi hak eden, bencil mızmız bir bebek. Open Subtitles وهذا سبب كون لو كاريك هو طفل أناني يستحق الموت
    Belki de onun öğretmeni olmak istemiyorumdur. Belki de, gerçekten başka bir bebek istiyorumdur. Open Subtitles ربما لا أريد أن أكون معلمه , ربما ما أريده حقاً هو طفل اخر
    Böylesi yoğun baskı altında tamamen sessiz kalabilmek şüphesiz çocukken edindiği bir yetenekti. Open Subtitles البقاء صامتا تماما تحت ذلك النوع من الضغط كانت مهارة بدون شك تعلمها و هو طفل
    çocukken katlanmak zorunda olduğu acıların korkusunu dünyaya göstermek niyetinde. Open Subtitles انه يرغب ان يرى العالم الرعب الذى اجبر على تحمله و هو طفل
    Daha Jake'le tanışacaksın. Harika bir çocuktur. Open Subtitles إنتظري حتى تقابلي (جايك) هو طفل عظيم.
    Çok sakin bir çocuktur. Open Subtitles هو طفل هادئ
    Bayan, Yang Chun Hee'nin bebeği nerede acaba? Open Subtitles آنسة أين هو طفل (يانغ تشون-هي)؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus