O hapisten çıkana kadar, senden önce birlikte olduğun tek Adam oydu. | Open Subtitles | حتى خرج من السجن و هو كان اخر رجل كنت معه قبلك |
Ah, evet oyunun başından beri en büyük el oydu ... ama inan bana, onu toplamak için durmadım bile. | Open Subtitles | نعم يا سيدي. هو كان الاقوى فى العب لكن صدقنى، أنا أبدا لم أتوقف لجمعه حتى |
Ronny ile birlikte değilim. Bu gece o da geliyordu. | Open Subtitles | حسناً , أنا لست مع روني هو كان قادماً الليلة |
Diyorum ki yapman gereken bir iş var ve o da dikkatini dağıtıyordu. | Open Subtitles | أقول إن لديك عملاً عليك القيام به و هو كان مصدر إلهاء كبير. |
Çok sinirliyim, kaos çıktı, lanet olası bir kaos çıktı. | Open Subtitles | أنا غاضب جدا، هو كان فوضى، يمارس الجنس مع الفوضى. |
Sen Bölge Savcısısın. Bu, o herifle aramızda kişisel bir mevzuu oldu. | Open Subtitles | أنه شيء شخصي مع ذلك اللعين هو كان يسعى خلفي مُنذ سنوات. |
Ve o, benim o güne kadar gördüğüm en yakışıklı erkekti. | Open Subtitles | هو كان الرجل الاكثر وسامة الذي لم ارى مثله على الاطلاق |
Sloane ona işkence etmemi istedi ama Adam, zaten işkence çekiyordu. | Open Subtitles | سلون أرادني أن أعذّبه، لكن ذلك الرجل عذّب بينما هو كان. |
Kanıtlamaya çalıştığı şey için. Kanıtlamaya ne kadar ihtiyacı vardı? | Open Subtitles | مهما هو كان يحاول إثبات، كم سيئة هو حاجة لإثباته؟ |
O ineğe çarpan bir turistti, ve birlikte olduğu kız öldü. | Open Subtitles | هو كان السائح الذي ضرب بقرة، وفتاة و كان مع الموتى |
Bölgede bu şekilde giyinen tek kişi oydu. | Open Subtitles | هو كان الوحيد في المنطقة الذي لبس مثل هذا. |
Jack, eğer görev başarısızlıkla sonuçlandıysa belki de sebebi oydu. Takıma ihanet edip, öldüğünün sanılmasını sağlayıp diğer tarafa geçmiş olabilir. | Open Subtitles | اذا فشلت المهمة, ربما هو كان السبب خان الفريق وتظاهر أنه مات |
Tarihinizde kısa bir zaman boyunca, gezegeninizdeki en güçlü varlık oydu. | Open Subtitles | في ذالك الوقت القصير من تاريخكم هو كان , أقوى مخلوق موجود على الكوكب |
o da diğerleri gibi kutunun içinde. | Open Subtitles | هو كان فى تلك الصناديق سوياً مع كل شئ آخر |
Mulder ona ruh çağıran diyor, o da buradaydı. | Open Subtitles | يدعو مولدر مستحضر الأرواح، مشتبهنا به، هو كان هنا أيضا. |
Böylece Homer Wells geri döndü. Çok mutlu bir bebekti. | Open Subtitles | هكذا عاد هومر ويللس هو كان طفل رضيع سعيد لغاية |
Doktor psikolojik olduğunu söylemişti ama Alfie'ye başka bir erkek evlat verememiştim ve erkek çocuğu olmasını Çok istiyordu. | Open Subtitles | اعني, الطبيب قال ان الحاجز نفسي ..لكن لم استطع اعطاء الفي طفل آخر و هو كان يتوق الى ولد |
24 saat oldu ve Sark'ın izleme cihazı hâlâ çalışmadı. | Open Subtitles | حسنا، هو كان 24 ساعة. مقتفي سارك ما زال ظلام. |
18 yaşında üniversiteye girdi... ve aşık oldu. | Open Subtitles | هو كان 18 عندما دخل الجامعة ووقع في الحب. |
O, benim doğum günü partimde çekilen resimlerde çıkmış. | Open Subtitles | هو كان في الصور التى تم إلتقاطها في حفلة عيد الميلاد |
Cebinde bir not vardı, ve o kampüsün diğer tarafındaydı. | Open Subtitles | ملاحظة الانتحار في جيبها هو كان في وسط حرم الجامعة |
Eğer bu, şu yada bu biçimde işlenmiş herhangi bir suç olsaydı, eğer bir Adam aç olduğu için bir şeyler çalmış olsaydı,. hatta kendini savunmak için cinayet bile işlemiş olsaydı, o zaman belki polise hiç bir şey söylemezdim. | Open Subtitles | إذا هو كان أي جريمة أخرى إذا رجل سرق لأنه كان جائع، إرتكب جريمة قتل حتى للدفاع عن نفسه، لربما أنا لا يخبر الشرطة. |