Hâlâ hafızası olmayan aynı adam. | Open Subtitles | انك كنت محق هو لايزال ذات الرجل حتى من دون ذاكرته |
Sana saldıran adam Hâlâ dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | ذلك .. الرجل الذي اعتدى عليك هو لايزال في الخارج هناك |
Ben gittiğim zaman, o Hâlâ uyuyordu. | Open Subtitles | وعندما غادرت كان هو لايزال نائما |
Yakaladığımızda bunu Bauer'e soracağız ama şu anda Hâlâ elçiliğin içinde bir yerlerde ve biz kat kat arıyoruz. | Open Subtitles | سنسأل (باور) حالما نصل اليه ولكن الآن، هو لايزال في مكان ما داخل السفارة ونحن نفتشها طابقاً تلو الآخر. |
Hâlâ bana aşık ve beni geri istiyor. | Open Subtitles | هو لايزال يحبني ويريد الرجوع الى |
Hâlâ annesinin sözünden çıkmayacak yaşta. | Open Subtitles | هو لايزال يعتاد الاستماع لوالدته |
Yani Hâlâ dışarıda bir yerde mi? | Open Subtitles | إذاً هو لايزال هناك بالخارج؟ |
Hâlâ geçerli. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | هو لايزال قائماً ، تعرف هذا ؟ |
Krusty için üzgünüm ama o Hâlâ Hanuka* takımında. | Open Subtitles | اسف بشأن (كرستي) هو لايزال -لايزال في فريق(عيد الانوار) -عيد يهودي |
- Hâlâ da öyle. | Open Subtitles | - هو لايزال هنا |
Hâlâ orada. O zaman içeri dalalım ve şu Fae hırsızının kıçını bir güzel pataklayalım. | Open Subtitles | هو لايزال هناك |