"هو لا يملك" - Traduction Arabe en Turc

• yok

Burada görevli değil, gücü yok. Bulsa da davayı sana devredecektir, doğru mu?
هو لا يملك أي سلطة هنا وسيضطر لتسليمه لنا على طبق من ذهب

Bu benim barım.Ve bunun onunla hiç bir ilgisi yok.
هذه حانتى , هو لا يملك أى شىء ليفعله بها

Şimdi her ikisi de yok, bu yüzden kaybettiklerinin hasretini çekiyor.
الاّن هو لا يملك أى منهم لذاا إنه حَنِين لما خَسِر

- Onda on tane yok. Var mı? - Hayır.
ـ هو لا يملك 10 قمصان ، أليس كذلك ؟

Onun bir geleceği yok, Jade. Ve senin geleceğini de alt üst edecek.
هو لا يملك مستقبلاً و سوف يتأكد بأنك لا تملكين واحداً أيضاً

Farkındasın değil mi? Hiç-- Hiç arkadaşı yok onun.
كنت تعلمين، أليس كذلك? هو لا يملك الأصدقاء

Sırf bu yüzden kaslar çok büyük ve bunun arkasında hiçbir marifet yok.
ببساطة بسبب حجمه الكبير جداً و هو لا يملك أيّ موهبة وراء ذلك الجسد

Onun gerçek gücü ve içinde ne olduğu hakkında bir fikri yok.
هو لا يملك أدنى فكرة عن قوته الحقيقية، عن مايوجد داخله.

Dürüst olmak gerekirse onun da üç kurusu yok.
بصراحة ، هو لا يملك وعاء للتبول به أيضاً

İşte şimdi oldu. Ruhsatı yok mu?
الآن وصلنا لشيء، هو لا يملك ترخيص؟

Ama kimsesi yok, o tek başına bir.
لكن هو لا يملك أي أحد . إنه وحيد

Onun, bi babası yok ve benim de sağlığım hiç iyi değil.
هو لا يملك أباً، وأنا مريضة كما ترين.

Senin gibi bir ailesi yok. Seninki gibi bir karısı yok.
و هو لا يملك أسره أو زوجه مثلك

...mürekkep gibi öbür malzemeleri yok.
هو لا يملك المكونات الأخرى... الورق، الحبر

Şahidi yok, cinayet silahıyla bağlantısını kurabiliyoruz fakat kurbanla bağlantısını kuramıyoruz.
-حسنا، هو لا يملك حجة غياب ، ويمكننا أن نربطه بسلاح الجريمة، لكن ليس مع الضحية.

Bizim gibi bir geçmişi yok. Sen benim için çok önemlisin.
هو لا يملك التاريخ الذي جمعنا

Floşu yok.
هو لا يملك أعلى ورقه

Şimdilik beş kuruşu yok.
الآن هو لا يملك شيئا

Onun yok.
هو لا يملك تلك الليلة.

Tasması yok.
هو لا يملك طوقاً