Mandrake bitti. Federal mahkemeye Asla kabul edilmeyecek. | Open Subtitles | هو لَنْ يُؤكّدَ إلى المحكمةِ الإتحاديةِ. |
Her şeyden önce, Gus, bu söylediğin oldukça uzun bir ad, Asla penceyere sığmayacaktır. | Open Subtitles | أولاً، جس، ذلك الاسم طويلُ جداً هو لَنْ يُلائمَ على النافذةِ. |
Tudu, mızraklı olan, Asla pes etmeyecek. | Open Subtitles | تودو، ذلك الرجلِ بالرمحِ، هو لَنْ يَستسلمَ. |
Beni vazgeçirmek istiyorsan işe yaramaz. | Open Subtitles | إذا أنت تُحاولُ هَزّي، هو لَنْ يَعْملَ. |
Bu şu an çok işine yaramaz. | Open Subtitles | هو لَنْ يَعمَلُ أنت غير جيّد الآن. |
- İşe yaramaz. | Open Subtitles | - هو لَنْ يَعْملَ. |
Jeff içerse, Asla farkı anlamaz. | Open Subtitles | أَعْني، الطريق الذي جيف يَشْربُ، هو لَنْ يَعْرفَ الإختلاف. |
O Asla dövüşmeden teslim olmazdı ve sırtını bize dönüp, ihanet de etmezdi. | Open Subtitles | هو لَنْ يَذْهبَ أسفل بدون a معركة، وهو لَنْ يُديرَ ظهره علينا بالإسْتِسْلام. |
Bu onu Asla geri getirmeyecektir ancak şu andan itibaren ölümü sonrası Randal Parrish'e daha önce yöneltilen tüm suçlamalardan beraat ettiği kayıtlara geçmiştir. | Open Subtitles | هو لَنْ يُعيدَه، لكن السجلَ سَيُشوّفُ الآن الذي راندل تقريباً سلمون صغير عُفِى عن بشكل أخير كُلّ التهم. |
Bir daha Asla film işinde çalışamayacak, bunu biliyorsun. | Open Subtitles | هو لَنْ يَعْملَ في الأفلامِ ثانيةً. |
Ve o Asla özür dilemeyeceği için bunu ben yapacagım. | Open Subtitles | ولأن هو لَنْ إعتذرْ، أنا سَأعْمَلُ هو. |
Asla bulunamayacağından emin olmak zorundaydılar. | Open Subtitles | هم كان لا بُدَّ أنْ يَتأكّدوا... هو لَنْ يُوْجَدَ. |
Bunu öğrenirse, beni bir daha Asla öpmez. | Open Subtitles | إذا يَكتشفُ، هو لَنْ يُقبّلَني ثانيةً. |
İşe yaramaz. | Open Subtitles | - هو لَنْ يَعْملَ. |
- İşe yaramaz, di mi? | Open Subtitles | - هو لَنْ يَعْملَ، أليس كذلك؟ |
- Hayır, yaramaz. | Open Subtitles | - لا، هو لَنْ يَعْملَ. |