Çok şükür, sen de öğrendin. Konuşmak ne kadar rahatlatıcı. | Open Subtitles | أنا سعيد للغاية أنكِ أخيراً عرفتي كم هو مريح أن تتكلم |
Artık birbirimizi seviyormuş gibi davranmamıza gerek olmaması ne rahatlatıcı. | Open Subtitles | كم هو مريح شعور التوقف عن التظاهر بأننا نحب بعضنا البعض |
Çatlak bir sesi var ama aynı zamanda rahatlatıcı. | Open Subtitles | صوت الحصى ولكن بشكل ما هو مريح |
Sonunda birine söyleyebilmek gerçekten rahatlatıcı. | Open Subtitles | كم هو مريح أن تخبر سخصا بالأمر |
Spencer'ın sana güvenebileceğini bilmesi rahatlatıcı. | Open Subtitles | كم هو مريح أن أعرف أن بإمكان (سبنسر) الاعتماد عليكِ |