Belki Higgs bile evreni oluşturan belirsiz bir kaza olabilir ve hayatı oluşturmuş olabilir ama bir açıklaması yoktur. | Open Subtitles | وأنه ربما حتى جسيم هيجز نفسه هو حادث عشوائي حدث في عالمنا وجعل الحياة موجودة ولكن ليس له تفسير |
Bu Higgs parçacığı ne yapar bilmek istiyorum." | TED | أريد ان اعرف ما الذى يفعله جسيم هيجز ذلك |
Yani, Higgs'in yaptığı şey, temel parçacıklara kütle vermek. | TED | حسنا، الذى يفعله هيجز هو انه يعطى كتلة للجسيمات الاساسية |
Benzetme, bir odadaki insanların Higgs parçacıkları olması şeklinde. | TED | التشبيه هو ان هؤلاء الناس فى غرفة هم جسيمات هيجز. |
Yani, bir parçacık evrende dolaşırken, bu Higgs parçacıkları ile etkileşebilir. | TED | الان عندما يتحرك جسيم عبر الكون، يمكنه التفاعل مع جسيمات هيجز تلك. |
İşte Higgs düzeneği tam da böyle işliyor. | TED | تزداد كتلته. و هكذا بالضبط تعمل تقنية هيجز. |
Eğer bu tablo doğruysa, bu Higgs parçacıklarını BHÇ'de keşfetmemiz gerekli. | TED | اذا كانت هذه الصورة صحيحة، فعلينا ان نكتشف جسيمات هيجز تلك فى مصادم الجسيمات العملاق. |
Bu iki yük yerine sadece elektrik yüküne aşina olmamızın nedeni de bu Higgs parçacığıdır. | TED | سبب معرفة أغلبنا بالشحنة الكهربائية.. وجهلنا بالشحنات الضعيفة هي جسيمات هيجز. |
Higgs, işte burda soldaki, büyük kütleye sahiptir ve bu elektrozayıf deseni de bozmaktadır. | TED | جسيمات هيجز كما ترونها هنا في اليسار بها كتلة كبيرة.. وتعمل على فصل تطابق هذا النمط الكهرومغناطيسي. |
Higgs 'teorisi, gerçek olursa | Open Subtitles | إذا أصبحت نظرية هيجز واقعيّة، فإنه سيُمكِننا أن نفهم أخيراً سبب صلابة الأشياء. |
Bir bina halinde makine inşa ettiler Higgs parçacığı bulmak için. | Open Subtitles | قد صرفت لتوِّها 10 مليار دولار، لِبناء آلة لإيجاد جُزيء هيجز! |
Bu Higgs alanı yani bir parçacık etkisi belirler | Open Subtitles | بالتالى، مجال هيجز هذا يؤثِّر على جُزيء أكثر من الآخر. |
Umudumuz, ünlü Higgs parçacığını görebilmek. | Open Subtitles | والأمل هو أننا سنرى جسيم هيجز المشهور جدا |
Teorisi, 1960'larda Peter Higgs ve bir grup teorisyen tarafından yazılmıştır. | Open Subtitles | إنه نظرية كتبت في الستينات بواسطة بيتر هيجز وعدد آخر من المنظرين |
Ancak doğruluğunu kanıtlamak, alanı alt üst edip Higgs parçacığı oluşturmak için parçacıkları yeterince yüksek enerjide çarpıştırmaktan geçer. | Open Subtitles | يجب علينا تحطيم الجزيئات معا في وجود طاقة عالية بما فيه الكفاية لخلخلة المجال وخلق جسيم هيجز |
Verinin, Higgs olarak yorumlanabilecek ekstra parçaları var. | Open Subtitles | البيانات بها زوائد قليلة التي يمكن تفسيرها باعتباره جسيم هيجز |
Bu da Higgs bozonuna karşı hassas olunmasını sağladı. | Open Subtitles | وهذا يسمح لهم أن يكونوا حساسين لبوزون هيجز |
Teorisyenlerin kollarını açtıklarını biliyorum çünkü ağır bir Higgs olabilir ama her zaman dedim ki en kötü durumda elimde sadece ve sadece Higgs olacak. | Open Subtitles | ـ أعلم أن المنظرين كلهم ثائرين لأنه، يمكن أن يكون جسيم هيجز ثقيلا ولكن، كنت أقول دائما |