Birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz, Hegeman. | Open Subtitles | نحن نعرف بعضنا الاخر منذ فتره طويله, هيجمان. |
Bağışla beni, fakat Hegeman ve ben eve birlikte gelecektik. | Open Subtitles | اعذريني, و لكن هيجمان و انا كان من المفترض ان نغادر سويا |
Anne gitti ve Hegeman'ın benimle olmasına alışık değilim. | Open Subtitles | حسنا, والدتك قد ذهبت و ليست من عادات هيجمان ان يتواصل معي |
Hegeman'a ve diğerlerine bu durumun nasıl gözüktüğünü bir düşün. | Open Subtitles | انظر بخصوص كيف يبدو هذا (بالنسبة لـ (هيجمان للبقية منهم |
Galiba Yüzbaşı Hagman'ın başka bir ekibe atanması gerekecek. | Open Subtitles | أفترض أن النقيب هيجمان يحتاج لإعادة تقييم |
Prospect Gardens'ın mimarı binayı baş yapıtı olarak gören J. Michael Hageman adında bir adammış. | Open Subtitles | مهنـدس معمـاري (يُدعـى (جي مايكل هيجمان والذي عدّ هذه البناية كأروع مشروع له |
Konsey adına konuşur musun, Hegeman? | Open Subtitles | هل تتحدث بالنيابه عن المجلس, هيجمان? ـ |
İkimiz birlikte ona yardım etmeliyiz Hegeman. | Open Subtitles | لابد ان نساعده, هيجمان, انت و انا. |
But there are some who might want us to focus on, say, Hegeman... his sudden disappearance. | Open Subtitles | و لكن هناك البعض الذين يريدوننا ان نركز علي, مثلا,هيجمان... ـ |
Ve yokluğumda, Hegeman ve ordusu Boston'u Orta Çağ'a geri götürsün. | Open Subtitles | وفي غيابي هيجمان) وطالبان الخاصة به) يعيدوا (بوسطن) الى العصور الوسطى ماذا بعد ذلك ؟ |
Hegeman'ı ve kaçmasına yardımcı olan gerizekalıyı kim öldürdü? | Open Subtitles | (عبر قتل (هيجمان والغبي الذي حاول ان يساعده في الهرب ؟ |
Hegeman'a kan torbalarını emdiğini ve bir kurt adamla birlikte yaşadığını kendin anlatmak istersin belki? | Open Subtitles | هل اخبر (هيجمان) بشكل شخصي كم انت مللت من اكياس المستشفى وانك تعيش مع مستذئب ؟ |
Hegeman 1010 yaşında. Eski kafalı. | Open Subtitles | هيجمان) عمره الف وعشرة اعوام) هو ذو عقلية قديمة |
Ya sana Hegeman'ı öldüren kurtları verirsem? | Open Subtitles | استطيع احضار الذئاب التي قتلت ((هيجمان)). |
Sanırım Hegeman'ın kaybolduğunun farkındasın? | Open Subtitles | -انا متأكد أنكَ تعلم بإختفاء ((هيجمان)). |
Çünkü Hegeman'ı ikizlerin öldürdüğü gibi bir izlenime kapılmış ya da kapılmamış olabilir. | Open Subtitles | ربما لأنها كانت مقتنعة... -بأنهم ((المذئوبين )) من ((السلالة النقية)) الذى قتلوا ((هيجمان)) |
Ona yardım etmeliyiz, Hegeman. | Open Subtitles | يجب ان نساعده,هيجمان.ـ |
Silahla, Hegeman'in silahiyla. | Open Subtitles | بالسلاح ، بسلا ح، هيجمان |
Hegeman annenizin teklifini yaptı. Ona baksana. | Open Subtitles | ـ و(هيجمان) نفذ(للأم) مطالبها ـ و أنظر إليه |
Hiç kendine sordun mu Hegeman ne zaman öldü diye? | Open Subtitles | هل سألت نفسك أين كانت (الأم) عندما مات (هيجمان)؟ |
Bu Ruslar Larry Hagman'ın içtiğinden çok daha fazla içiyor. | Open Subtitles | هؤلاء الروسيين يشربون أكثر من (ليري هيجمان) بأول كبد له |
Yıllar önce mimar J. Michael Hageman tarafından işlenen cinayet-intihar'ı Prospect Gardens sakinlerine musallat hikayeni yutturmak için kullandın. | Open Subtitles | لذا إستغللتِ قصة البيت الملعون والإنتحار (الذي قام به مهندس البناية (مايكل هيجمان قبـل عدة سنـوات |