Bana Mercer'ın iç kısmında Hilburn'ün tekne numarasının yazdığı bir kibrit bıraktığını söyledi. | Open Subtitles | هي أخبرتني أن (ميــرسر) ترك لها علبة ثقاب وقــارب (هيلبورن) مكتوب في داخلــها |
Murat'ın anlaşmalarını ve Hilburn'ün para transferi yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | (أعرف عن صفقــــــة (مــراد و(هيلبورن) يكمــل الصفقـــة |
Suçlamalar başladığında bunun sana bir yararı olmayacak, ya da Murat ve Hilburn'ün sorunun senden kaynaklandığına karar verdiklerinde. | Open Subtitles | هــذا لن يســاعدك عنـــدما يتهمــــونك (أو عندمــا يقرر (مــراد) أو (هيلبورن |
Buraya Fiona Helbron'u görmek için geldik nam-ı diğer "Mittens." | Open Subtitles | نحن هنا لرؤية(فيونا هيلبورن) المشهورة ب(ميتينز) |
Fiona Helbron arabanızı kontrol etmek için yazılımını kullanıyor. | Open Subtitles | (فيونا هيلبورن) تستخدم برنامجها للتحكم بسيارتك |
Murat'ın iki numaralı adamı, Russ Hilburn. | Open Subtitles | (الرجل المساعد لمراد(روس هيلبورن |
Hilburn'ün adamları tabloyu almak için yoldalar. | Open Subtitles | رجــال (هيلبورن) في طريقــهم |
Russ Hilburn onu öldürdü. | Open Subtitles | روس هيلبورن)قتــــلها) |
Bayan Helbron. | Open Subtitles | آنسة(هيلبورن) |