Buradaki Bay Hilltop, kendisiyle önceden hiç çalışmadım... ve herhangi bir talimatım olmadı bugünkü gösteriye katıldıkları için kendilerine şükranlarımı sunuyorum. | Open Subtitles | السّيد هيلتوب هنا و أنا لم أعمل معه من قبل أو أعطيه أيّ تعليمات مسبّقة لقد عرض خدماته بكرم من أجل محاضرة اليوم |
Bay Hilltop, sıçrayıp, masanın yanında ayakta durur musunuz? | Open Subtitles | سّيد هيلتوب هلا قفزت على قدميك ووقفت هنا بجانب هذه المنضدة؟ |
Bay Hilltop,... ..sol dizinizi... kaldırır mısınız, lütfen? | Open Subtitles | سّيد هيلتوب هلا رفعت ركبتك اليسرى رجاءا ؟ |
Bay Hilltop, dizinizi indirebilirsiniz. | Open Subtitles | سّيد هيلتوب بأمكانك أن تنزّل ركبتك الأن |
Ben, otel Hilltop resepsiyon memurluğu işini aldım. | Open Subtitles | لقد حصلت على وظيفة إستقبال فى فندق هيلتوب Hilltop |
Hilltop Restoranda saat 4'te | Open Subtitles | بابلو.. مطعم هيلتوب ، الرابعة تماماً |
Hilltop'ı korkutup onlara mesaj vermek için aylakları içeri saldı. | Open Subtitles | ولقد روَّع (هيلتوب)، أطلق عليهم سائرين لمجرد إثبات وجهة نظر. |
Hilltop'ı korkutup onlara mesaj vermek için aylakları içeri saldı. | Open Subtitles | ولقد روَّع (هيلتوب)، أطلق عليهم سائرين لمجرد إثبات وجهة نظر. |
Hilltop Köyü. Dünyada kişi başına en fazla polisin düştüğü yer. | Open Subtitles | فيلادج أوف هيلتوب) عناصر الشرطة) هنا أكثر من أي مكان في العالم |
Kiminle görüşüyorum? - Ben Hilltop Sigorta'dan Maggie Carr. | Open Subtitles | -أنا (ماغي كار) من شركة "هيلتوب" للتأمين |
Kardeşin Hilltop Cafe'de takılır mıydı? | Open Subtitles | هل تقضي أختك وقتها أحياناً بمقهى (هيلتوب)؟ |
Kardeşin Hilltop Cafe'de takılır mıydı? | Open Subtitles | هل تقضي أختك وقتها أحياناً بمقهى (هيلتوب)؟ |
Seni Hilltop'a götürmemiz gerek. Hazırlanman gerek. | Open Subtitles | .(علينا نقلك لـ (هيلتوب - .عليك الذهاب للتأهب - |
Hilltop Kolonisi'ndesin. Bir süredir uyuyordun. | Open Subtitles | أنت في مستعمرة (هيلتوب)، وقد لبثتِ نائمةً لفترة. |
Sen de Maggie'den uzak durup Hilltop'taki işlerine yoğunlaşmalısın. | Open Subtitles | عليك الابتعاد عن (ماغي) والتركيز على عملك هنا في (هيلتوب). |
Maggie kalabilirse Hilltop için erzak aramaya çıkarım. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}،إن سُمِح لـ (ماغي) بالبقاء فسأبحث عن المؤن لأجل (هيلتوب). |
Hilltop yaptığımız anlaşmaya uyduğu sürece evde yiyeceğimiz vardır zaten. | Open Subtitles | طالما (هيلتوب) يفون بالتزامهم من الصفقة، إذًا لدينا طعام في المستعمرة. |
Küçük kızı da, Hilltop başkanlığına adaylığını koyman gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | ابنته قالت إن عليك الترشح لرئاسة (هيلتوب). |
Küçük kızı Hilltop Başkanlığı için yarışmalısın dedi. | Open Subtitles | ابنته قالت إن عليك الترشح لرئاسة (هيلتوب). |
Alexandria Hilltop ve Krallık. Bu üç topluluğun da ortak bir yönü var. | Open Subtitles | (ألكساندريا) و(هيلتوب) و(المملكة)، بين مجتمعاتنا الثلاث قاسم مشترك. |
Tepenin Doruğu, dayanma derinliğimizin altına doğru iniyoruz. | Open Subtitles | (هيلتوب) نحن في الوقت الحاضر نتجاوز عمق التحطم |