Bay Henderson kendisi gelemiyor muydu? | Open Subtitles | الم يكن السيد هيندرسن قادر على المجيء بنفسه؟ |
Eğer Henderson'un teorisi doğruysa, yabancı bir güç füzeyi Japonya'dan niçin atmak isteyecektir? | Open Subtitles | لو ان نظرية هيندرسن صحيحة لماذا اي قوة أجنبية تريد إطلاق القذائف من اليابان؟ |
Ya da takmış. Biliyorsun, kızkardeşim Henderson'da Wallaces'lara yakın yerde otururdu. | Open Subtitles | تَعْرفُ، أختي عاشتْ قُرْب عائلة والاس خارج في هيندرسن. |
1988 yılındaki Phosphodyne patlamasından sonra Henderson'daki arazilerin büyük bir kısmını zehirlemişti. | Open Subtitles | ذلك oxidizer الصناعي الذي لوّثَ a قسم كبير تربةِ أرضيةِ في هيندرسن |
Steve Henderson Irak'ta 101. uçakla taşınan kara kuvvetlerinde hizmet yapmış. Ne? | Open Subtitles | ستيف هيندرسن خَدمَ في المحمول جواً الأول بعد المائَة في العراق |
Bay Henderson sizi yalnız görmekten hoşlanacaktır. | Open Subtitles | السيد هيندرسن يود ان يراك لوحدك |
Sanırım doktoru dinlemeliyiz Henderson. | Open Subtitles | l يعتقد بأنّنا يجب أن نستمع إلى الطبيب الجيّد، هيندرسن. |
Afro-Amerikalı, on dokuz yaşında, adı Tracy Henderson. | Open Subtitles | الأمريكي الأفريقي. 19. تريسي هيندرسن. |
Şimdi, anladığım kadarıyla Henderson'lar, Tracy'nin pek tanımadıkları bir sevgilisi olduğunu söylemişler. | Open Subtitles | عائلة هيندرسن أخبرَك تريسي كَانَ عِنْدَها a خليل الذي هم لا يَعْرفونَ كثير حول. |
Tracy Henderson'ın cinayetini araştırıyoruz. | Open Subtitles | نحن نُحقّقُ فيهم قتل تريسي هيندرسن. |
- Henderson dışarıda bekliyor olmalı. | Open Subtitles | هيندرسن يجب أن يكون منتظر بالخارج. - هيندرسن؟ |
Altı ay önce Henderson'daki bir içki dükkanındaki soygunda aynı silahtan atılmış bir kurşun bulunmuş. | Open Subtitles | A طلقة رصاصةِ مِنْ نفس البندقيةِ الذي إستعيدَ مِنْ a سرقة محل بيع المشروبات الكحوليةِ في هيندرسن قبل ستّة شهور. |
Buralar onlaın büyüdükleri Henderson'da. | Open Subtitles | ذلك حيث كَبروا، في هيندرسن. لذا أنت مَا نَظرتَ في Summerlin؟ |
LAWRANCE Henderson OTELİN SAHİBİ, HIRSIZ | Open Subtitles | لورانس هيندرسن مالك الفندق، اللص |
Monique Carter. 155 Kuzey Court, Henderson. | Open Subtitles | مونيك كارتر. 155 محكمة شمالية، هيندرسن. |
Henderson'dan, 40 yaşındaki bir kütüphaneci. | Open Subtitles | مكتبي بعمر 40 سنةً مِنْ هيندرسن. |
Adamımız Henderson orada seninle buluşacak. | Open Subtitles | رجلنا هيندرسن سيتصل بك هناك |
- Henderson. - Yüzbaşı burada. | Open Subtitles | هيندرسن - الكابتين هنا بالكامل للأمام - |
- Bay Henderson sizi bekliyor. | Open Subtitles | السيد هيندرسن ينتظرك - ألن تجيئ معي؟ |
- Buraya gel Junior, seni biriyle tanıştırmak istiyorum. - Bayan Henderson! | Open Subtitles | تعالَ هنا ، أُريدُك أَنْ تُقابلَ شخص ما - (السّيدة (هيندرسن) ! |
Senin annen, benim annem benzemez asla televizyondaki analara | Open Subtitles | أمّكَ، أمّي مش شبة فلورينس هيندرسن |