"هي النقطة" - Traduction Arabe en Turc

    • nokta
        
    • Amacı
        
    • Olay da
        
    • İşin özü zaten
        
    • mesele
        
    • noktası
        
    • noktada
        
    Coğrafi profili tamamlamak için gereken 3. nokta o benzinlikti. Open Subtitles محطةلوقود هي النقطة الثالثة التي احتجت لأن أكمل الوصف الجغرافي
    Buradaki dayanıklılık grafiğinde gördüğünüz şekildeki siyah nokta yükseldikçe dayanıklılık da yükseliyor. TED ما تشاهدونه هنا على رسم الصلابة ان الاعلى هي النقطة السوداء على الرسم, الاعلى هو الأصلب
    Her şeyi bilip hiç bir şey yapmamanın Amacı ne? Open Subtitles ما هي النقطة التي تعرفين فيها كل شيء، ولا تفعلين شيئاً حيالها؟
    Oyunun Amacı birbirini öldürmek mi? Open Subtitles هل هي النقطة من المباراة قتل بعضهم البعض؟
    - Biz her günümüzü böyle geçiriyoruz. - Olay da bu işte. Open Subtitles هكذا نمضي كل يوم هذه هي النقطة رون
    - İşin özü zaten bu. Open Subtitles - هذه هي النقطة.
    Bitkiler yaşayan canlılar değildir. İşte mesele bu. TED ولكن أليست النباتات كائنات حية .. هذه هي النقطة
    Bana göre, tüm bunların tek önemli noktası değişimle alakalı. TED الآن، بالنسبة لي، فإن أهم نقطة في كل ذلك هي النقطة المتعلقة بالتغيير.
    Tam bu noktada yanılıyoruz. Ceset parçaları koleksiyonu yapmıyor. Open Subtitles هذه بالضبط هي النقطة التي أخطأنا فيها إنه لا يقوم بجمع أجزاء الجسم
    Sanırım, koyulması gereken ana nokta bu. TED أعتقد أن تلك هي النقطة الرئيسية التي يجب أن نفهمها.
    İyice anlamaya çalıştığım nokta bu işte. Open Subtitles أقل هذه هي النقطة التي احاول الوصول اليها
    Antarktika sahil şeridine en uzak nokta. Open Subtitles هي النقطة الأبعد في الشريط الساحلي للقطب الجنوبي
    Tam yanlış çocuksu egolarının ortaya çıktığı nokta. Open Subtitles تلك هي النقطة حيث ارتدّ غروره الصبياني وانبثق نفسه الكاذبة.
    Hayır, bilmiyorum. Yaptığımız şeyin Amacı da bu zaten. Open Subtitles لا ليست لدي, تلك هي النقطة للّذي نفعله هنا
    Amacı bu. Open Subtitles هذه هي النقطة المهمة
    - Hayır. Amacı da o zaten. Open Subtitles لا، و أنا متأكد هذه هي النقطة
    - Olay da bu zaten, Claire. Çok aşırıydı. Open Subtitles تلك هي النقطة,كلير كانت مبالغة
    - Biliyorum. İsyan Cardiff değil. Olay da bu. Open Subtitles ميوتني ليست كارديف تلك هي النقطة
    - İşin özü zaten bu. Open Subtitles - هذه هي النقطة.
    Senden sadece tek bir şey istiyorum ve tüm mesele de bu. Open Subtitles أنا بأحتاج شيء واحد منك وهذه هي النقطة المهمة
    Aslında bu robotların dönüm noktası 11 Eylül oldu. TED كانت حادثة الحادي عشر من آيلول هي النقطة التي آحدثت تحولاً
    Bu noktada Robin Hood efsanesi sona eriyor ve Büyük Malcolm efsanesi başIıyor. Open Subtitles هذه هي النقطة التي تنتهي "فيها اسطورة "روبن هود وتبدأ اسطورة "مالكوم" العظيم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus