Ama genel fikir şu ki hepsi bu bilgi haritasına uyumlu. | TED | لكن الفكرة العامة هي انها تناسب هذه الخارطة المعرفية |
Gerçek şu ki, bizim Kate gibi güzel bir kadına bakıp, ve kendi kendine şöyle diyorsun, "ona mutlaka sahip olmalıyım". | Open Subtitles | اخبرنى الحقيقة الحقيقة هي انها امرأة جميلة مثل كايت هناك |
Geçen seferki öyküme bayıldığınızı biliyorum ama gerçek şu ki, o benim değildi. | Open Subtitles | اعلم انكم احببتم قصتي السابقة و لكن الحقيقة هي انها ليست لي |
Sorun şu ki, onu hiç tanımadığını iddia ediyor. | Open Subtitles | المشكلة هي انها ادعت انها لم تعرفه ابداً |
şu an iPod adamı kesin evire çevire dövüyordur. | Open Subtitles | الاخبار الجيده الان هي انها متعصبه على رجل الـ آي بود الان |
Problem şu ki kötü kalpli, sadece kendisinin ve kardeşinin öldürme sebebi olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | المشكلة هي انها تعرف ذلك فقط هي وشخص واحد آخر ،اختها لديها الدافع لقتلهم |
Fark etmez! Sorun şu ki, benim barımı buldu. | Open Subtitles | لا يهم المشكلة هي انها وجدت باري |
Sorun şu ki her şey benim suçum. | Open Subtitles | المشكلة هي انها غلطتي |
Pekala, gerçek şu. | Open Subtitles | حسناً، الحقيقة هي انها (لا تصدق في وجود (ريتنهاوس |