"هي مسألة" - Traduction Arabe en Turc

    • meselesi
        
    • mesele
        
    O zaman Magnus'un bunu çözmesi ve kitaba ulaşması an meselesi. Open Subtitles الآن هي مسألة وقت حتى يكتشف ماجنوس أن الكتاب في المكتبــة
    Bu kimseyi sevme meselesi değil. Asıl konu yardım etme... Open Subtitles انها ليست مسألة حب بل هي مسألة مساعدة من..
    Amerika nın da onaylaması sadece bir zaman meselesi. Open Subtitles هي مسألة وقت لا أكثر . حتى تدفع الولايات المتحدة أيضاً
    Kötü insanların peşime düşmesi an meselesi. Open Subtitles والآن هي مسألة وقت فقط ، قبل أن يأتيك اولئك الاشخاص السيئون ركضاً
    İnsanlığın, gezegenimizin, güneş sisteminin kökenini... keşfetme ile ilgili bir mesele. Open Subtitles المسألة هي مسألة اكتشاف الأصل البشري و أصل كوكبنا و أصل نظامنا الشمسي
    Önce Tippin'i sonra da beni bulmaları an meselesi. Open Subtitles هي مسألة الوقت قبل ذلك يتتبّعونه إلى تيبين وأنا.
    Farkındayım. FBI'ın kapıma dayanması an meselesi. Open Subtitles أعلم ,أعلم , هي مسألة دقائق حتى يصل الإف بي آي إلى عتبة بابي
    Saçmalama. Bu bir gerçekçilik meselesi, ve zamanlama. Open Subtitles اترك عنك هذا إنما هي مسألة تطبيق مسألة وقت
    O zaman ciddi ölümlerin başlaması yalnızca an meselesi oldu. Open Subtitles إذاً هي مسألة وقت... قبل أن يبدأ القتل بشكل جدي
    Kayıp bilgisayarlar ulusal güvenlik meselesi. Open Subtitles أجهزة الكمبيوتر المفقودة هي مسألة تتعلق بالأمن القومي
    Bunun olduğunu kanıtlamam sadece an meselesi. Open Subtitles هي مسألة وقت حتى أحصل على دليل لأدعم هذا.
    Lanet olsun. O zaman ellerimde kelepçelerle buradan gitmem an meselesi. Open Subtitles سحقاً، إذن هي مسألة وقت قبل أن أخرج من هنا مكبّلا بالسلاسل
    O zaman ellerimde kelepçelerle buradan gitmem an meselesi. Open Subtitles إذاً هي مسألة وقت قبل أن أخرج من هنا مكبلاً بالأصفاد
    Korktuğum için söylemiyorum. Bu yetenek meselesi. Open Subtitles وليس خوفي الذي يتحدّث فقط، بل هي مسألة مجموعة مهارات.
    Eğer o adam buraya gelmezse, bu kedicikler kendilerini değersiz hissedecekler ondan sonra da, ya garson ya da daha beter bir şey olmaları an meselesi olur. Open Subtitles لو لم يخرج هُنا، هذه القطط ستشعر و كأنها مُهملة، و فقط هي مسألة وقت
    İkimiz de biliyoruz buraya giyip gelmişsin ama kendini öldürtmen an meselesi. Open Subtitles كلانا يعلم أنك تقوم بالتطفل فقط و هي مسألة وقتٍ فقط حتى تتسبب في مقتل نفسك
    - Polis meselesi. Open Subtitles هي مسألة إدارية لا تقلق ِ بشأنها
    Aslında, kalp krizinin başağrısı gibi olması sadece an meselesi. Open Subtitles ربما هي مسألة وقت... حتى تصبح النوبة القلبية... مثل دوار الرأس
    Onlara göre ise, ölüm kalım meselesi. Open Subtitles بالنسبة لهم، هي مسألة حياة أو موت.
    Benim için ölüm kalım meselesi. Open Subtitles هي مسألة حياة أو موت بالنسبة لي
    mesele kimin açlıktan öleceğini seçmekse ölü bir mülteci bizim için savaşı kaybetmez. Open Subtitles إذا هي مسألة إختيار من الّذي سيجوّع... لاجىء ميت لن يخسر الحرب لأجلنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus