Bu tür riskleri almayı hep severdi ve baban da çok yakışıklıydı. | Open Subtitles | كانت دائما ما تنتهز هذه الفرص الجامحة وأبوك كان وسيماً بما تماماً |
baban da benzin istasyonunda dolaplar çevirirdi, çünkü o da kancıktı. | Open Subtitles | وأبوك كان يمارس الدعارة في محطّة وقود لأنّه كان عاهراً أيضاً |
Annen ve baban kavga ediyorlar. Her zaman kavga ederler. | Open Subtitles | أمك وأبوك يتشاجران ، هما دائماً يتشاجران |
Sanırım Babanla müdürle konuşup, bunu halletmenin bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد بأنني وأبوك سنتحدث لناظر المدرسة ونجد حلاً لهذا الأمر |
baban ve benim bir günlüğüne eğlenmek istememiz çok mu? | Open Subtitles | هل ما أطلبه صعب تنفيذه فقط أريد أن أستمتع أنا وأبوك لمدة يوم واحد. |
Eric, geçen gece... baban ve ben ilişkiye girecektik... | Open Subtitles | والآن، إريك. في الليلة السابقة كنت وأبوك في جو عاطفي |
Bir de... eee, artık sen de baban da sokağa rahat çıkabilirsiniz. Sorun kalmadı. Hoşçakal. | Open Subtitles | حسناً، يمكنك أن تخرج أنت وأبوك الآن، لا مشكلة |
Sen geri gelmiyorsun. baban yıllar önce gitmiş. | Open Subtitles | أنت لن تعود مجددا وأبوك مختفى منذ عشرات السنين |
Eğer konuşmak istersen baban ve ben ilerde olacağız. | Open Subtitles | سنذهب للوقوف أنا وأبوك هناك لو أردتَ التحدّث |
Evet yaptım. Turuncu elbiselerinizle baban ve sen çok uyumlu olacaksınız. | Open Subtitles | لا لقد صنعتها والأن أنت وأبوك سوف تحصلون على ثياب برتقالية جميله |
baban ve ben oranın planları için çalıştık burada, aylar boyunca. | Open Subtitles | وأبوك وعملت أنا على هذه الخطط معا ، لشهور وشهور وشهور. انتظر لحظة. |
Annen ile baban orada seni bekliyor olacak. | Open Subtitles | وأمك وأبوك سوف يكونون هناك فى انتظارك, حسنا؟ |
baban ve ben ağlamayı kesmeyeceğini düşünmüştük. | Open Subtitles | أنا وأبوك ظننا أنك لن تتوقفي عن البكاء أبداً. |
Kulübün uyuşturucu işinden çıkarsa baban da karanlığa gömülür. | Open Subtitles | ناديك بعيد عن المخدرات وأبوك يعود الى دٍرفة الملونين |
Büyük çiftçiler çok agresiftirler ve baban çokça düşman edindi. | Open Subtitles | المزارعون الكبار عدوانيون جداً وأبوك لديه العديد من الأعداء |
baban da senin yaşındayken dediklerimi hiç dinlemezdi. | Open Subtitles | وأبوك أيضاً لم يكن يسمع كلامي وهو في سنك |
Evet, her neyse bir gece bir Korkunç Kâbus saldırısı oldu baban ve ben köyü savunma konusunda fikir ayrılığına düştük. | Open Subtitles | نعم, حسنا, على أية حال, كان هناك هجوم تنانين الكابوس المرعب ليلتها أنا وأبوك اختلفنا في كيفية الدفاع عن القرية |
Eskiden Babanla oturur geleceğimiz hakkında laflardık. | Open Subtitles | لعلمك، أنا وأبوك كنا نجلس ونتصوّر كيف ستكون حياتنا. |
Babanla olduğu gibi birbirimize bağlı kalırsak, yapamayacağımız hiçbir şey yok. | Open Subtitles | وليس هناك شيء لا نستطيع أن نفعله طالما نحن معاً مثلما كنت أنا وأبوك |
Sebebini sor ve Babanla yapamadığımız şeyi yap. | Open Subtitles | واسألها لماذا وافعل ما لم نستطع أنا وأبوك أن نفعله |
Burns'ün kıyafetinden Simpson'lara ait DNA bulundu ve babanın yaşlı adamın kendisi tarafından da tasdiklendi. | Open Subtitles | وأبوك تم التعرف عليه بواسطة الرجل العجوز بنفسه |
Söyler misiniz, babanız ile eşiniz, Sular İdaresini devrettikten sonra mı, önce mi evlendiniz? | Open Subtitles | هل تزوجت مولوراي قبل أن يشتري هو وأبوك دائرة المياه؟ |