Her zaman üç top dondurmalı çikolatalı soda ısmarladığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر أنني كنت دائماً ما أطلب شوكولاتة بالصودا بثلاث مغارف |
Dinle, biliyorum bu senin ilk günün ve buraya geldiğim ilk günü hatırlıyorum. | Open Subtitles | اسمع ، اعرف بأنه يومك الأول وأتذكر عندما تحركت ، أخذت الكثير لأتعود |
Ona her gün "kuşu serbest bırakabilir miyiz" diye sorduğumu hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر سؤالي له كل يوم إن كان بإمكاننا ترك العصفور ليطير |
Böylece, önceki deneyimlerimi düşündüm ve suçlularla iletişim kurduğumuzda kızgınlığın azaldığını hatırladım. | TED | إذا ما فعلته هو انعكاس لتجربتي السابقة وأتذكر عندما تفاعلنا مع المخالفين، تضاءلت نسبة العنف |
Hala hatırlarım, kürsünün arkasında dururken, böceksi tıklamayı hala duyuyordum. | TED | وأتذكر وقوفي هناك خلف المنصة وأنا أسمع ذلك النقر على ذلك الجهاز |
Yıllar sonra karşılıklı oturup o günleri konuştuğumuzu da hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر أنه وبعد مضيّ عدد من السنوات وبضوء هذه الذكرى, |
İkimizin de oyunu bıraktığımızı hatırlıyorum aynı anda televizyona baktık. | Open Subtitles | وأتذكر بأننا توقفنا عن اللعب مرة واحدة ،وتسمّرنا أما التلفاز |
Kız arkadaşı Becy'nin benim ranzanın alt katında onu hep silkelediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر صديقته بيكي سيكون دائما يكون المصارعة معه في السرير تحت الألغام. |
Ve bu şekilde yaptığım hasta kabulünde fiziksel muayene olması gereken zamanda da bana şikayetlerini anlatmaya devam eden ilk hastamı hatırlıyorum. | TED | وأتذكر مريضي الأول في هذه السلسلة أستمر في إعطائي معلومات عن تاريخه خلال الزيارة التي كانت محددة للفحص الجسدي. |
O anda çok tuhaf bir şekilde hem benim hem de hastanın içinde olduğu sade bir rütüele doğru kaydığımızı hissettiğimi hatırlıyorum. | TED | وأتذكر أحساسي الغريب بأنني والمريض عدنا إلى طقوس بدائية حيث كان لي دور وكان للمريض دور. |
Ve sesin fiziksel olduğunu basit bir deneyle gösterdiği bölümü hatırlıyorum. | TED | وأتذكر هذه الحادثة التي بدت وكأنها أمر فيزيائي، عبر هذه التجربة البسيطة. |
Angeline'e şöyle bir baktım, o günü net hatırlıyorum, o gün Angeline'de, gördüğümün ötesinde bir şeyler olduğunu fark ettim. | TED | ونظرت في وجهها، وأتذكر ذلك اليوم، ورأيت شيئا يتجاوز ما أشاهده في انچيلين. |
hatırlıyorum da birçok gece evde otururken konsantre olup ve odaklanıp Güç'ü hissetmeye çalışırdım endişelenmeyin, hiçbir şey hissetmezdim. | TED | وأتذكر العديد من الليالي، حيث كنت أجلس في البيت، وأركز فحسب للشعور بتلك القوة، ولكني لم أشعر بشيء لا تقلقوا. |
Koruyucu giysi içindeki işçilerin TV görsellerini hatırlıyorum, orada öylece yürüyorlardı, dikkatimi çeken şey sessizlik ve durgunluk oldu. | TED | وأتذكر تلك الصور التلفازية للعاملين مرتدين سترات الحماية، ويمشون عبر الموقع، وأكثر ما أدهشني كيف كان الهدوء والسكون. |
Ve sadece iyi bir liderin Afrika'da büyük bir fark yaratabileceğini hissettiğimi hatırlıyorum. | TED | وأتذكر أني شعرت كيف أن قائد واحد جيد قادر على خلق فرق كبير كهذا بأفريقيا. |
Muayene ettiğim hastaları hatırlıyorum. | TED | وأتذكر أنني لاحظت شيئًا في صفات المرضى الذين أشرف عليهم. |
Buraya gelişimden birkaç gün sonra çok bariz bir şekilde hatırlıyorum; beslenme kliniğine gitmiştim. | TED | وأتذكر بوضوح أنه بعد بضعة أيام من وصولي، ذهبت إلى عيادة تغذية. |
Birileriyle dertleşmem lazımdı da ve geçmişte seninle konuştuktan sonra ne kadar iyi hissettiğimi hatırladım, o yüzden... | Open Subtitles | أوه، فقط أريد الحديث الى أحد وأتذكر أنني كنت أشعر بتحسن بعد أن أتحدث اليك ايضاً |
Akademi sınıfımızın tekrar bir araya gelişine katılmak istedim ama sonra yemekte mavi kıyafetle nasıl sıska göründüğümü hatırladım. | Open Subtitles | أستمر بقصد حضور لم شمل دفعة أكاديميتنا وأتذكر كيف كنت كئيبا في لباس وجبة العشاء |
Geçen hafta falımı okurken ne dediğini hatırladım. | Open Subtitles | وأتذكر أن وما رأيت عند فعل القراءة في الأسبوع الماضي. |
İngiltere'de büyümüş bir çocuk olarak oyunun asıl olayının kazanmak olduğunun öğretildiğini hep hatırlarım. | TED | وأتذكر دائمًا عندما كنت أترعرع في إنجلترا تعلمت أن أهم شيء في المباراة هو الفوز. |
Bir de bana vebalıymışım gibi davranan güzel kız arkadaşını hatırlarım. | Open Subtitles | وأتذكر صديقتها الجميلة التي عاملتني وكأن بي الطاعون |