Git ve ona daha önce söylemek isteyip de söyleyemediklerini söyle. | Open Subtitles | اذهب وأخبرها ما كنت تريد إخبارها به حينما لم تستطع ذلك. |
İçeri gir ve ona Doktor'un onu görmek istediğini söyle. | Open Subtitles | إذهب إليها فحسب وأخبرها . أن الدكتور يرغب بلقائها دكتور من ؟ |
Ben ona senin grip olduğunu söylerim. | Open Subtitles | سأتصل بها وأخبرها بأنكِ مصابة بالإنفلونزا |
Eğer onun üzerinde bu kadar etkim varsa onu arar ve yeniden birleşmelerini söylerim. | Open Subtitles | لو كان لي هذا التأثير عليها يمكنني أن أتصل بها وأخبرها بأن تعود إليه. |
Bırak çıksın. Duygunu anlat ona. Zor ama yapmalısın. | Open Subtitles | أطلق لنفسك العنان وأخبرها بكل شىء أخبرها بما تشعر أن هذا صعب لكن يجب أن تفعله فقط أطلق العنان |
Gittikten sonra, annemi aradım ama Keith benden önce davranmış ve anneme hiç yardımcı olmadığımı söylemiş. | TED | وبعد أن غادرنا، اتصلت بأمي، ولكن كيث سبقني، وأخبرها أني لم أكن متعاونة. |
Ona, oğlumun adını organ nakli listesine koymasını söyleyin. | Open Subtitles | جدها وأخبرها إنى أريد اسم إبنى على قائمة المتبرع إليهم |
Karımı arayacağım ve ona Linda'nın ne kadar ateşli olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأقوم بالإتصال بزوجتي وأخبرها كم ليندا مثيرة |
O kadını bul ve ona kobay olmadığını söyle. | Open Subtitles | وأخبرها أنك لست وسادة إبر الاختبارات خاصتها. |
Şimdi gitmeisini engeller ve ona neler hissettiğimi anlatamazsam Onu birdaha göremeyeceğim. | Open Subtitles | وإذا لم أصل إليها فى الوقت المناسب وأخبرها بشعورى فربما لا أراها ثانية |
İçeri gir ve ona Doktor'un onu görmek istediğini söyle. | Open Subtitles | إذهب إليها فحسب وأخبرها . أن الدكتور يرغب بلقائها دكتور من ؟ |
Eğer onun benim işçim olmasından ve ona ne yapması gerektiğini söylememden, dem vuruyorsan, bildiğim kadarıyla bu işler böyle yürüyor. | Open Subtitles | إن كنت تشير إلى حقيقة أنها موظّفتي وأخبرها ماذا تفعل، على حدّ علمي هذه هي طريقة سير الأمر |
Teyzeni görmeye hastaneye gidiyorum ona nerde olduğunu söylerim. | Open Subtitles | أنا ذاهبة لرؤية خالتكِ وأخبرها بأنكِ عندنا |
Söyle yoksa oraya gider, onunla daha çok zaman geçirmeyi çok istediğimi söylerim. Shabbeul Abi Fagueule. | Open Subtitles | حتى لا أدخل إليها وأخبرها بأنك تواق إلى أن تكون معها مرات اكثر |
- arayıp sorun olmadığını söylerim. | Open Subtitles | سأكلمها أنا، وأخبرها بأننا بخير. كلاّ، لا يمكنك. |
Ufak tefek her şeyi kafaya taktığım 20'li yaşlardaki fotoğraflarıma bakıyorum ve o kızı silkeleyip rahatlamasını ve hayatın tadını çıkarmasını söylemek istiyorum. | Open Subtitles | عندما أهوس عند كل غلطة وأريد فقط أن أهز الفتاة وأخبرها أن تسترخ و تستمتع |
Galiba tek seçenek ona karşı dürüst olmak ve bildiklerimi ona söylemek ve nasıl öğrendiğimi. | Open Subtitles | أظنّ أن الخيار الوحيد هو أن أصفي الأمور .معها وأخبرها ما أعرف، وكيف علمت بالأمر |
Git ona hissettiklerini anlat. | Open Subtitles | اذهب وأخبرها بمشاعرك، قم بخطوة فعّالة. |
Biri annemi arayıp araba kazasında yaralandığımı söylemiş. | Open Subtitles | شخصٌ ما اتصل بوالدتي وأخبرها أنني أُصبت بشدة في حادث سيارة |
Yine acile götürülmesi gerektiğini söyleyin. | Open Subtitles | وأخبرها أنها بحاجة لغرفة في المستشفى مرةً اخرى مرةً اخرى؟ |
Eşini arayıp yakında eve geleceğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | واتصل بزوجتك، وأخبرها أنّك في طريقك للعودة |
Menajerimi arayıp rolü alamayacağımı söylemeliyim. | Open Subtitles | سأتصل بوكيلتى وأخبرها أننى لا أستطيع تأدية الدور. |
Annemi arayıp, para göndermesini söyleyeyim mi? | Open Subtitles | هل أهاتف أمي وأخبرها بأن تحول لنا بعض النقود علي حسابي ؟ |
'Sana ormanın tüm kurallarını anlatacağım. Ormandaki diğerlerine anlatabilmen için | Open Subtitles | 'سأخبرك كل قوانين الغابه وأخبرها لكل الناس بالغابه' |