Altını arkadaşlarına yeğledi. Her şeyi kendisi aldı ve ortadan kayboldu. | Open Subtitles | خدعهم وعاد لمكان الذهب , أخذ كل شئ لنفسه وأختفى |
Sonra bir gün, birdenbire yöneticileriyle bağlanıtısını kesip ortadan kayboldu. | Open Subtitles | ثم في يوم من الأيام، على نحو غير متوقع قام بقطع العلاقات معنا من تلقاء نفسه , وأختفى |
Dâhi aklını kaçışında kullanarak ortadan kayboldu. | Open Subtitles | الذي يستخدم عقله العبقري في الهروب، وأختفى. |
Rus atletler için steroit geliştirmiş, sonra 15 yıl önce ortadan kaybolmuş. | Open Subtitles | أمضى سنين في تطوير مادة كيميائية من أجل رياضييهم وأختفى منذ خمسة عشر عاماَ |
Orada olan şey, bulutlar arasından kaybolmuş olabilir. | Open Subtitles | شيئاً ما كان هناك , وأختفى فى غطاء الدوامة |
Ama o suç ortağı bizim Takashi'yi takip ettiğimizi anladı ve öldürüp, ortadan kayboldu. | Open Subtitles | (ولكن شريكة أكتشف بأننا كنا نطارد (داكاشي فقام بقتل (داكاشي) وأختفى |
Sonra evden kaçtı ve ortadan kayboldu. | Open Subtitles | وثم هرب وأختفى |
Şu genç, yedi numara ortaya çıkmış ve kaybolmuş diğer çocuklar, kardeşler, kuzenler gibi hepsi de Five Points'ten. | Open Subtitles | هذا الفتى هنا , رقم سبعة ظهر للتو وأختفى .... |