"Hey, Smith, nasıl olur da annen ve kardeşin hiç ziyaretine gelmiyor?" | Open Subtitles | سميث , كيف أمك وأخوك .. لم يأتوا لزيارتك ؟ كان يتلصص |
Sonsuza dek dostun ve kardeşin Lesra Martin. | Open Subtitles | شهادة الدبلوم صديقك وأخوك للأبد ليزرا مارتن |
Akşam kalede yemeğimi yerken senle kardeşin adına kadeh kaldıracağım. | Open Subtitles | عندما أتعشى في القلعة هذا المساء أنا سأعمل خبز محمص إليك وأخوك |
Konu bir karavan parkında yaşayan bir anneyle ilgili ve varlığını görmezden geldiğin Kardeşinle. | Open Subtitles | هذا عن أم تعيش فمقطورة داخل حديقة وأخوك الذى تتظاهر بعدم وجوده |
Gençken, babanın ve kardeşinin tarafını tutmak zorunda kaldığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك مضطراً للوقوف مع أبوك وأخوك عندما كنت شاباً |
Baban yaşlı bir puştu. Ağabeyin puşt. Sen de puştsun. | Open Subtitles | أبوك كان عجوزاً حقيراً وأخوك كان حقيراً، وأنت حقير مثلهما |
Ee, Jeremy sen ve kardeşin girişimci kapitalistlersiniz. | Open Subtitles | إذاً يا ـ جيريمي ـ أنت وأخوك من كبار الرأسماليين هذا صحيح |
Eğer bunu yapmaya karar verirsen ben ve kardeşin yanında olacağız. | Open Subtitles | نعم ، حسناً ، إذا أنتِ قررتِ فعل ذلك أنا وأخوك سنكون واقفين هناك معكِ |
Şimdi, sen ve kardeşin beni doğruca paranın olduğu yere götürüyorsunuz, ya da kaltağı çabuğundan öldürüyorum. | Open Subtitles | الآن، أنت وأخوك ستأخذونني مباشرة إلى مكان المال أو أن العاهرة ستموت على الفور |
Baban, sen 4, kardeşin de 9 yaşındayken yaptıklarını anlatırdı. | Open Subtitles | عندما كنت في الرابعة وأخوك في التاسعة إختبأ خلف الباب وقفز عليك |
Ben ve kardeşin en iyi arkadaştık. | Open Subtitles | مرحباً يا صاح، أنا وأخوك كنا صديقين مقربين تقريباً. |
Anthony ve kardeşin Richard Grey'in öldüklerinde olduğu gibi nehrin şarkı söylediğini duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت النهر يغني، كما فعل عندما قتل أنثوني وأخوك ريتشارد غراي؟ |
Sen ve gerzek kardeşin bir boka yaramıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت وأخوك المُعوَق لن تقوما حتى برفع الثِقال |
Gerçekten. Sen ve kardeşin hayatımda gördüğüm en öküz göt seversiniz! Anladın mı? | Open Subtitles | هذه حقيقة، أنت وأخوك أغبى لعينان رأيتهما في حياتي، مفهوم ؟ |
Kardeşinle geçmişte sorunlar yaşadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك أنت وأخوك لديكم مشاكل في الماضي |
Kardeşinle istediğiniz evi alabilesiniz diye. | Open Subtitles | حتى يمكنك الحصول على مكانك الخاص أنت وأخوك |
Kardeşinle seni çıkarmak için neler yaptığımıza inanamazsın. | Open Subtitles | لن تصدق ماذا اضطررنا أنا وأخوك لفعله لإخراجك |
Silah ateş aldığında... baban ve kardeşinin burada oturduğunu söyledin. | Open Subtitles | تقول أن أباك وأخوك كانوا جالسين هنا عندما المسدس إنفجر؟ |
Çünkü benimde onlarla konuşmak istediğim birkaç şey var mesela senin ve kardeşinin dolapta sakladığı şeyler gibi. | Open Subtitles | لانني لدي العديد من الاشياء والتي اريد مناقشتها بشأنك انت وأخوك وحصولكم على تلك الثلاجة. |
Baban çalışıyordu Ağabeyin spor oynuyordu ve sen görev başındaydın. | Open Subtitles | إذاً كان أبوك في العمل وأخوك يمارس الرياضة وأنت في نداء الواجب |
gelenekler... büyük baban oraya gitti, ben de gittim, Ağabeyin de. | Open Subtitles | ذَهبَ جَدُّك الي هناك وانا وأخوك أيضا |
İçinde hep muhteşem bir güç barındırıyordun. abin de biliyor bunu. | Open Subtitles | لطالما اتّسمت بقوّة عظيمة داخلك، وأخوك أيضًا يعلم ذلك. |