Yarın seni kontrol etmek için Trading Post'a geleceğim. | Open Subtitles | سأمر على المكتب التجاري غداً وأطمئن عليك |
Daha sonra gidip iyi mi diye kontrol ederim. | Open Subtitles | سأذهب وأطمئن عليها لاحقاً لأرى أنها بخير. |
Sadece gelip, sizi kontrol etmek ve nasıl olduğunuzu görmek için geldim. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن آمر ، وأطمئن عليكِ . وأري كيف حالكِ |
Sadece gelip, sizi kontrol etmek ve nasıl olduğunuzu görmek için geldim döndüğünüzden beri herhangi bir sıkıntınız var mı? | Open Subtitles | أردتُ فقط أن آمر ، وأطمئن عليكِ . وأري كيف حالكِ آي مشكلة مُنذ أن عُدتِي ؟ |
Bunu gördüğümde, girip Meg'i kontrol etmek istedim. | Open Subtitles | عندما رأيته، قررّت أنْ آتي وأطمئن على (ميج) |
Madem baban için bu kadar endişeleniyorsun otele gidip kontrol et, hazır mı bak. | Open Subtitles | (دينوزو)، إذا كنت قلق لهذه الدرجة على والدك، إذن إذهب إلى الفندق وأطمئن عليه، وتأكد من إنه جاهز للأمر. |