Beni saf dışı bırakmaları için koz verdim ellerine... artık hiç bir davada avukat olarak görev yapamayacağım. | Open Subtitles | وأعطيتهم عذرا لطري والآن لا يمكنني الترافع في محاكمة ثانية |
Tamam, o kullan-at telefon için Trac'i aradım ve seri numarasını verdim. | Open Subtitles | حسنا ، بشأن ذلك الهاتف؟ إتّصلت بالشركة ، وأعطيتهم الرقم التسلسلي |
17 yaşımdayken evden ayrıldım. onlara bunlardan birini verdim. | Open Subtitles | غادرت عندما كان عمري سبعة عشر عاماً وأعطيتهم واحدة من تلك |
Sonra onlarla buluştum. Nasıl bir anlaşma yapacağımızı anlattım ve onlara hak ettiklerinden de fazlasını verdim. | Open Subtitles | إذاً، قابلتهم، أخبرتهم التدابير وأعطيتهم أكثر مما يستحقون |
Burada namlunun ucunda duruyorum ve bunun nedeni senin bu adamlara aptal şifreyi vermemen. | Open Subtitles | أجلس هنا والمسدس موجه نحوي ولم أكن لكون هكذا لو توقفت عن التصرف بغباء وأعطيتهم الرمز فقط |
onlara umut verdin. | Open Subtitles | وأعطيتهم شيئاً ليعوّلوا عليه |
- Anlaşmamız gereğince onlara bire bir tarifimi verdim fakat tarife uyduklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | وأعطيتهم جميعهم كل وصفاتي الدقيقة وفقاً لاتفاقنا لكن لا أعتقد أنهم يتبعونها |
Bir amaç, kardeşlik ve yaşama şekli verdim. | Open Subtitles | وأعطيتهم أخوه وغايه وأسلوب حياه |
Şartlı tahliye kurulu ile konuştum. onlara adresimi, ocak ayında gideceğin yeri verdim. | Open Subtitles | تحدثت مع مجلس إطلاق سراحك المشروط "وأعطيتهم عنواني بأنه المكان الذي ستتواجد فيها في "يناير |
Çaresiz kalmıştım ve onlara değerli bir şey verdim. | Open Subtitles | كنت يائساً وأعطيتهم شيئاً قيّم |
İlişkiyi ben devraldım. Uydular hakkındaki bilgiyi verdim ve... Daha ne yapabilirdim bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد تسلمتُ العلاقة، وأعطيتهم المعلومات عن الأقمار الصناعية، و... |
Talep mektubumu yazıp onlara verdim... | Open Subtitles | كتبت لهم ورقة طلب وأعطيتهم إياها. |
İşsizlik Bürosu'na bir işi kapabileceğimi söyledim ve onlara senin numaranı verdim. | Open Subtitles | أخبرت مكتب البطالة أنني كنت قريباً من التوظيف لدى صناعات (فاندالاي)، وأعطيتهم رقم هاتفك |
onlara Vandelay Endüstrisi'nde işe alınabileceğimi söyledim ve senin telefon numaranı verdim. | Open Subtitles | أخبرتهم أنني كنت قريباً من التوظيف لدى صناعات (فاندالاي)، وأعطيتهم رقم هاتفك، لذا فعندما يرن الهاتف، |
- Boyun eğdim. onlara onayımı verdim. | Open Subtitles | حسناً, تراجعت وأعطيتهم بركتى |
Çoktan Yüzbaşı Holt'a verdim. | Open Subtitles | سبق وأعطيتهم للكابتن هولت |
Yüzden onlara verdim. | Open Subtitles | وأعطيتهم ما يتمنون |
onlara, Vandalay Endüstri'de bir iş almaya çok yaklaştığımı söyledim ve onlara senin telefon numaranı verdim. | Open Subtitles | أخبرتهم أنني كنت قريباً من التوظيف لدى صناعات (فاندالاي)... وأعطيتهم رقم هاتفك... |
Çocukların ne yiyecek bir yemeği, ne de temiz içecek bir suyu olduğunu gördüm... ve onlara sihir getirdim. | Open Subtitles | لقد ذهبت لأماكن حيث الأطفال ليس لديهم أي طعام و لا ماء نظيف ـ وأعطيتهم السحر ـ و أيضاً أعطيتهم الطعام والماء النظيف |
- Bunları ona verdin ve kaçtı. | Open Subtitles | وأعطيتهم له وغادر |