Sizi mutfağa götürüyorum ve bu sefer Ciddiyim. | Open Subtitles | سآخذكما إلى المطبخ وأعني ذلك هذه المرة |
Bu gerçekten harika -- Ciddiyim. | TED | وهو أمر رائع، وأعني ذلك. |
Ve Ciddiyim. Kalbimin derinliklerinden gelerek söylüyorum bunu sana. | Open Subtitles | وأعني ذلك من عميق قلبي |
Şikayet yok dedim! Ciddiyim. | Open Subtitles | قلت بلا شكاوي، وأعني ذلك. |
-Hayır, düşünme, Ciddiyim Ridley. | Open Subtitles | -لا تفعل، وأعني ذلك يا (ريدلي ). |
Annemden bahsetmeyin. Çok Ciddiyim! | Open Subtitles | لا تذكرا أمّي وأعني ذلك! |
Oh, teşekkür ederim Betty. Ve çok Ciddiyim. | Open Subtitles | أشكرِك (بيتي)، وأعني ذلك بصدق |
Ciddiyim. | Open Subtitles | وأعني ذلك حقا |
Ciddiyim. | Open Subtitles | وأعني ذلك حقاً |
Ciddiyim. | Open Subtitles | وأعني ذلك |