Zamane çocukları hep aynı. Uzun saçlı ve öldürmeye karşılar. | Open Subtitles | أولاد اليوم مع قصات شعرهم الطويل وأفكارهم البعيدة عن القتل. |
Yaptığım işte, kadın liderlere ve fikirlerine güveniyoruz. | TED | فى العمل الذي أقوم به، نحن نثق بالقادة النساء وأفكارهم. |
Ama, uzun vadede, zamanın değişip onların ve fikirlerinin zemin kazanacağı konusunda iyimserim. | TED | ولكنني متفائلة بأنه على المدى البعيد , الزمن سيتغير وأفكارهم ستصبح متقبلة . |
Zihinsel engelli insanlar için yüksek nitelikte ve yıl boyu spor programları sunuyoruz. Bunlar yaşantıları ve algıları değiştiriyor. | TED | نقدم برامج جوالات رياضية عالية الجودة للأشخاص ذوي الإعاقة الذهنية يمكنها إدخال تغييرات على حياتهم وأفكارهم. |
Bu yeni yöntem, insanların seçim ve düşüncelerinin yapısına odaklanan niteliksel bir yöntemdi. | TED | وكانت هذه التقنية الجديدة نوعًا من البحث النوعي تركز على طبيعة تفضيلات الناس وأفكارهم. |
Evet. Kırmalara ve onların radikal fikirlerine ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | نعم، ونحن لَيْسَ لَنا حاجةُ للنغولِ وأفكارهم الجذرية. |
Sadece insanların histerileri ile yaratılmış bir yer, insanların kendi psikolojileri ve orası hakkındaki fikirleri sonunda ortaya çıkmış, | Open Subtitles | هو مكان بالعالم تم إختلاقه بالهوس بمعتقدات الناس وأفكارهم الشخصيه عنه |
2000 yıl boyunca Kilise, insanoğlunun üstüne baskı ve zulüm yağdırdı, tutku ve benzeri bütün fikirleri ezdi, bütünüyle yürüyen Tanrıları adına. | Open Subtitles | .. طيلة ألفي عام .. مارست الكنيسة الإضطهاد والوحشية ضد الناس .. سحقت مشاعرهم وأفكارهم المماثلة .. |
Sadece isimlerini değil, tavırlarını, düşüncelerini ve birbirleriyle olan ilişkilerini de. | Open Subtitles | في حينها، ليس فقط أسمائهم بل أيضاً سلوكهم وأفكارهم اضافة إلى كيفية ترابطهم ببعضهم |
Saatlerce sigortacılarla ve bir sürü şirketle oturup onların risk hakkındaki fikirlerini ve bunun ne kadar yenilikçi olduğunu dinlemek, daha önce akıllarına gelmemişti. | TED | ساعات وساعات من الجلوس مع شركات التأمين وشركات كثيرة وأفكارهم حول المخاطر وكيف أن هذا مبتكر تماماً, أنهم لم يفكروا فيه من قبل. |
Amerika Birleşik Devletleri ve uluslararasında Zoobiquity konferanslarında doktorlar ve veterinerler görüşlerini ve önyargılarını dışarıda bırakarak bir meslektaş gibi, arkadaş gibi ve doktor gibi buluşuyorlar. | TED | في الولايات المتحدة والآن عالمياً، في مؤتمرات زوبيكويتي يختبر الأطباء والبيطريون مواقفهم وأفكارهم المسبقة عند الباب ويدخلوا سوية كزملاء وكأقران وكأطباء. |
Çözüm önerilerine ve fikirlerine azami düzeyde önem göstermeliyiz. | TED | يجب علينا الارتقاء بحلولهم وأفكارهم. |
İnsanlardan ve geleneksel fikirlerden nefret edermiş. | Open Subtitles | لانة كره الناس وأفكارهم التقليدية |
Homie, az önce aklıma çok kötü bir şey geldi. Kadınlar ve kötü düşünceleri. | Open Subtitles | هومي) لدي فكرة رهيبة) - النساء وأفكارهم الرهيبة - |
Linne, o zamanlarda da şimdiki gibi doğal dünyayı inceleyen bilim adamlarının gözlem ve fikirleri üzerine yazılan metinleri tanıtıp, tartışmak üzere düzenli toplantılar yaptıkları bir yerdi. | Open Subtitles | كانت وما زالت جمعية (لينيان) المكان الذي يعقد فيه علماء الطبيعة اجتماعات دورية ليقدموا ويناقشوا مقالات عن معايناتهم وأفكارهم. |