Midesindekileri potasyum oksit, kalsiyum oksit ve nitrik asitle karıştırmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أنوي مزج محتويات معدته بأكسيد البوتاسيوم وأكسيد الكالسيوم وحمض الآزوت |
İnce kalsiyum oksit, kalsiyum florit ve silikon dioksit tabakalarıyla kaplı demir parçacıkları var. | Open Subtitles | إنها آثار حديد مغطى بطبقة خفيفة من أكسيد الكالسيوم، وفلورايد الكالسيوم، وأكسيد السليكون |
Dünya'da, genellikle sıvı hâlde su bulundurmuş bölgelerde oluşan bir demir oksit. | Open Subtitles | وأكسيد الحديد الذي يتكون في البقاع المحتوية على ماء في الارض |
Kıyafetinde; kalsiyum oksit, demir oksit magnezyum oksidin izleri vardı. | Open Subtitles | ثياب الضحية تظهر آثار من أكسيد الكالسيوم أكسيد الحديد وأكسيد الماغنيسيوم |
Ayrıca kıyafetlerinde kireçtaşı ve silikon oksit vardı. | Open Subtitles | هناك أيضاً الحجر الجيري وأكسيد السيليكون على ملابسه |
Evet, ben de tam alüminyum ve demir oksit diyecektim. | Open Subtitles | مثل ما كنــت أقـول الألمنيـوم وأكسيد الحـديد |
Lityum, baryum, bakır oksit gibi ve bunlar, sıradan sıvı azota maruz bırakıldığında süper iletken oluyorlardı | Open Subtitles | ،أن بعض السيراميك، كالإيتريوم والباريوم وأكسيد النحاس هنا عندما أصبحت قابلية الوصل الكهربي تتعرض للنيتروجين السائل العادي |
Laboratuar, gargoyle üzerinde bulunan maddenin sodyum nitrat, demir oksit çürümüş kenevir lifi ve şey dokusu karışımı olduğunu belirlemiş. | Open Subtitles | حدّد المُختبر المادة الموجودة على التمثال، وكان مزيجاً من نترات الصوديوم، وأكسيد الحديد، وألياف قنب مُتحللة وأنسجة مُدققة. |
- Dopamin, milrinon ve nitrik oksit verdin mi? | Open Subtitles | -نعم سيّدي, هذا صحيح -هل أعطيته الدوبامين, والميلرينون, وأكسيد النتريك ؟ |
Etilen oksit de tüm bakterileri öldürür. | Open Subtitles | وأكسيد الإيثيلين سيقتل أيّ بكتيريا. |
Fillosilikat mineral ve alüminyum oksit. | Open Subtitles | -معدن الفيلوسيليكات وأكسيد الألمونيوم |