Annemle güzel bir hafta geçirdiğinize sevindim. | Open Subtitles | يسعدني أنكم استمتعتم بهذا الأسبوع انتِ وأمّي |
Ve bir gün, Annemle bana, bizi, onlar için terk edeceğini söyledi. | Open Subtitles | وفي يوم ما، أخبرنا أنا وأمّي أنه سيهجرنا لأجلهم. |
Neden Annemle babam birbirlerini tanımıyormuş gibi davranıyorlar? | Open Subtitles | لماذا أبّي وأمّي يتصرفان وكأنهما لا يعرفان أحدهما الآخر ؟ |
Ama sen gördün- ben, annem ve kızkardeşim birbirimize çok bağlıydık. | Open Subtitles | لَكنك ترى حَسناً،انا وأمّي و واختي حزينون. |
annem Amerika'dan ayrılmadan önce sandviç ister misiniz diye sordu. | Open Subtitles | وأمّي سألتني قبل أن نذهب إلى أمريكا .. إذا كنّا نُريد أيّ شطيرة |
Eğer benim annem ve babam bir dükkan işletselerdi, ben orada bir saniye bile durmazdım. | Open Subtitles | إن أدار أبي وأمّي متجراً لما دخلته أبداً. |
Her fırsatta beni ve annemi döven bir babayla büyümekten kat kat iyiydi. | Open Subtitles | بل كان ذلك أفضل بكثير من النشوء مع أب يضربني وأمّي في كلّ فرصة تسنح له |
Max, sen de burada kalıp Annemle babamın belaya bulaşmasını engelle. | Open Subtitles | ابق هنا وأحرص على أن... لا يتورطا أبّي وأمّي بأية مشاكل. |
Hizmetçim geldiklerini söyleyecek, böylece Annemle ben onları almaya geleceğiz. | Open Subtitles | فالخادمة تخبرني بأنّهم وصلوا، لذا أنا وأمّي جئنا لجمعهم. |
O günden beri hiç içmedim ve Annemle birlikte dairemizde kalabilmeyi başardık. | Open Subtitles | لم أشرب منذ ذلك الحين وأستطعتُ أنا وأمّي البقاء في منزلنا |
Sonra gitti, yeni eşiyle üç çocuk yaptı Annemle kimsesiz iki gariban olarak kaldık. | Open Subtitles | حسناً؟ وبعد ذلك ذهب وأصبح لديه ثلاثة أطفال من زوجتة الجديدة وأنا وأمّي كنا ذلك الغريبان |
Babam geç saatlere kadar çalıştığı için Annemle beni götürdüğünü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | لقد كان يجب عليكَ أخذي أنا وأمّي لأنّ أبي كان يعمل لساعة متأخرّة. |
Benim babam vefat etti Charlie ve Annemle tek kelime dahi konuşmadık eşimle ayrıldığımdan beri. | Open Subtitles | أبّي توفي يا تشارلي وأمّي لم تقل لي كلمة منذ أن تزوجت وانفصلت |
Noel yemeğini Annemle ben hep birlikte hazırlarız, şeri içeriz. | Open Subtitles | أنا وأمّي دائما نقوم بإعداد عشاء الكريسمس معاً .. |
annem bugün evde kalmamı istedi. | Open Subtitles | وأمّي سمحت لي بالبقاء في المنزل هذا اليوم |
Benden hoşlanıyor ama, annem onunla çıkmama izin vermiyordu. | Open Subtitles | وهو يَحْبُّني وأمّي لا تَدعني أَخْرجُ معه |
Iyi,çünkü buna annem ve büyükannem ihtiyaç duymadigina göre bende duymuyorum. | Open Subtitles | لا بأس، لأنّ جدتي لم تحتاجه وأمّي لم تحتاجه، فلن أحتاجه أنا |
Yani,onun nasıl biri olduğunu biliyorsun, annem ve bana yapacaklarından korkuyorum. | Open Subtitles | أَعْني، رَأيتَ كَيفَ هو، وأَنا خائفُ جداً ما هو سَيَعمَلُ لي وأمّي. |
Gerçekten utanıyorum ama, ...çim biçme makinemiz bozuldu, annem de, "Bartleby'ye sor!" dedi. | Open Subtitles | أُحرجُ حقاً، لكن، تَعْرفُ، محشّتنا مَكْسُورة وأمّي كَانتْ فقط، مثل، "إسألْ Bartleby! " |
Babam benden daha çok kendi golf skorlarıyla ilgilenirdi, ...annem ise Scotch ve Prada'larıyla meşguldü. | Open Subtitles | فأبي لطالما أهتم بنتيجة مبارياته بالغولف أكثرمن إهتمامه بي وأمّي كانت منشغلة بأمورها |
Tabi aynı zamanda beni ve annemi bırakıp.. ..birlikte kaçtığı striptizcinin adı da Kiraz'dı. | Open Subtitles | بالطّبع، (كرز) كان اسم الرّاقصة الّتي اصطحبها عندما تخلّى عنّي وأمّي. |