"وأنا لا أحب" - Traduction Arabe en Turc

    • sevmem
        
    • çok da memnun değilim
        
    • Ve ben
        
    • sevmiyorum ve
        
    • hoşuma gitmiyor
        
    Dinle, insanların ağzından çıkanları duymayı pek fazla sevmem, ve duygulu konuşma anlarını da sevmem. Open Subtitles أسمع أنا لا احب أن أسمع ما يخرج من أفواه الناس وأنا لا أحب دقائق الكلام الناعم
    Burada çözümlenmemiş bir cinayet var... Ve ben çözümlenmemiş cinayetleri sevmem... Open Subtitles هناك جريمه غير محلوله وأنا لا أحب الجرائم الغير محلوله
    FBI ile el ele çalışmaktan çok da memnun değilim. Open Subtitles وأنا لا أحب العمل جنبا إلى جنب مع مكتب التحقيقات الفدرالي
    FBI ile el ele çalışmaktan çok da memnun değilim. Open Subtitles وأنا لا أحب العمل جنبا إلى جنب مع مكتب التحقيقات الفدرالي
    Delirdin, çünkü seni dinlemiyorum, arkadaşlarını sevmiyorum ve annen hakkında kötü şeyler söyledim. Open Subtitles أنتِ غاضبة بسبب أني لا أستمع إليكِ وأنا لا أحب أصدقائكِ وقلت أشياء سيئة عن أمكِ
    Sanırım sana aşık oluyorum ve bu da çok hoşuma gitmiyor. Open Subtitles أعتقد أنني وقعت في الحب معكِ وأنا لا أحب ذلك تماماً
    Bir çıkmaza girdim ve çıkmazları hiç sevmem. Open Subtitles لقد وصلت طريقاً مسدوداً وأنا لا أحب الطرق المسدودة
    Evet, ben de sahtekârlık yüzünden dava edilmeyi sevmem. Open Subtitles نعم ، وأنا لا أحب أن أقاضى عن الإحتيال هذه الوثيقة لم تأتي لهذا المكتب أبداً
    Cidden ama seni izlemeyi seviyorum ve komediyi sevmem. Open Subtitles بجدية, انا أحب مشاهدتك وأنا لا أحب الكوميديا
    Boş versene, zaten sevmem büyük kentleri. Open Subtitles آه، الجحيم، وأنا لا أحب هذه المدن الكبيرة.
    Sen ailemi öldürdün, Ve ben böyle şeylerden hiç hoşlanmam. Open Subtitles لقد قتلت عائلتي وأنا لا أحب مثل هذه الأشياء
    Sizin ikinizin tek düşündüğü şey dalış yapmak Ve ben dalmayacağım. Open Subtitles أنتما الإثنان تريدان ممارسة الغوص وأنا لا أحب هذا
    Biliyorsun, burası küçük bir kasaba... ve ikimizin arasında üçüncü birinin olmasını senin kadar ben de sevmiyorum ve biliyorum ben soktum onu aramıza. Open Subtitles كما تعلم أنها بلدة صغيرة وأنا لا أحب هذه الفكرة أكثر مما تفعل أنت بأن هناك شخص ثالث بيننا
    Sadece, geçen yaz hastalandı ve bu tip şeyleri duymak hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles لقد مرض في الصيف الماضي وأنا لا أحب مثل هذه الاشياء في الكون
    Alien çok fazla olay çıkarıyor ve bu hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles جلب الغريبة في الكثير من الحرارة إلى أسفل، وأنا لا أحب ذلك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus